Page 47 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 47

AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR                                 2. ÜNİTE




                  “Onların çoğu ancak zannın ardından
                  gider. Oysa zan, hak namına hiçbir
                  şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah
                  onların yapmakta olduklarını hakkıyla
                  bilendir.”
                                     (Yunus suresi, 36.ayet)




               2.5. SUİZAN

                                                                         190
                   Zan; şüphe, tereddüt, şek, sanma, sanı anlamlarına gelir.  Zan, iyice bilmeden tahmine
               göre konuşmak, fikir yürütmek ve bilgi vermektir. Bir kimse hakkında doğru bilgi ve delile
               dayanmadan yapılan olumsuz yorum ve görüşlere ise suizan, yani “kötü zan” denir. Su-i zan
               ise ön yargı anlamına gelmektedir. Yani bir kişi hakkında bilmeden, tanımadan, sormadan
               peşin hüküm (yargı) sahibi olmaktır.

                   Suizanda bulunmak; bencillik, kıskançlık ve düşmanlık gibi kötü duyguların bir neticesi
               olarak ortaya çıkar. Bu duygular kişiyi olumsuz düşüncelere sevk eder. Doğru karar vere-
               bilmesini engeller, yanlış davranışlara yöneltir. Suizanda bulunan kişi saygınlığını yitirir, in-
               sanların nefretini kazanır. Kötü zanda bulunmak, sosyal ilişkileri olumsuz etkiler. Akrabalar
               ve komşular arasındaki samimiyeti zedeler. Suizan, toplumun huzur ve mutluluğuna zarar
               verdiğinden, dolayı kul hakkına girer.

                   Suizanın zıddı, “hüsnüzan”dır. Hüsnüzan; iyi-güzel zan, bir kimse veya bir olayın iyiliği
               hakkında vicdani kanaat demektir.

                   Ayet ve hadis-i şerifler, bu hususla ilgili davranışın nasıl olması gerektiğine açıklık getir-
               mektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zan-
               nın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın…”
                                                                                                     191
               buyrulmaktadır. Ayetten anlaşıldığı üzere zannın hepsi günah değildir. Nitekim bir başka
               ayette müminlere karşı hüsnüzanla muamelede bulunmak gerektiği beyan edilmektedir:
               “Bu iftirayı işittiğiniz zaman iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hak-
               kında iyi zan besleyip de,‘Bu apaçık bir iftiradır.’ deselerdi ya!” 192

                   Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Hüznüzan,
               imandandır.” buyurmuş; müminlerin Allah’a (c.c)
               ve birbirlerine hüsnüzan göstermeleri gerekti-        Bir müminin günah işlediğini
               ğini beyan etmiştir. Bir kutsî hadiste; “Ben, kulu-  zannetmek, suizan olur. Kalbe gelen
                                        193
               mun bana zannı gibiyim...”  diye ifade edilmiştir.   düşünce, suizan olmaz. Eğer kalb o
               Hz. Peygamber (s.a.v), vefatından üç gün önce;        tarafa meylederse suizan olur.
               “Her biriniz, (başka şekilde değil) ancak Allah’a,
                                      194
               hüsnüzan ederek ölsün.”  buyurmuştur.

               190 Dini Terimler Sözlüğü,  s. 396.
               191  Hucûrat suresi, 12. ayet.
               192  Nûr suresi, 12. ayet.
               193  Buhârî, Tevhid, 15; Müslim, Zikr, 2.
               194  Müslim, Cennet, 81, 82.               63
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52