Page 52 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 52

2. ÜNİTE                 AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR


            Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Eğer inanan kimselerseniz
            Allah’ın bıraktığı helal kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin başınızda bir bekçi
            değilim. Dediler ki: “Ey Şuayb! Babalarınızın taptığı yahut mallarımız hakkında di-
            lediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen gerçekten
            yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın.“”    204

                Peygamber Efendimiz (s.a.v) hile, aldatma gibi çirkin davranışlardan özellikle Müslü-
            manlar’ın idareciliğini üstlenen insanların kaçınması gerektiğini ifade buyurmaktadır. Şayet
            buna uyulmazsa ebedî cehennemin ona sunulacağını belirtmektedir: “Allah bir kimseyi baş-
            kaları üzerine çoban (yönetici) yapmış, o da idaresi altındakilere hile yapmış ve ölmüş ise Allah
            ona cennetini kesinlikle haram eder.” 205

                Hilede esasen karşı tarafa zarar vermek amacı olduğundan insanları aldatmanın kö-
            tülüğü ve çirkinliği açıktır. Ancak düşmanla yapılan savaşı kazanmak veya ırz, namus ve
            hakları korumak için geçici olarak hile yapılmasında bir sakınca yoktur. Savaşta hile, bazen
            bir ordunun göremeyeceği bir işi görürse de bununla beraber tedbir ve cesaretle yapılmayı
            gerektirir. Harpte hile caizdir.  Resulullah  (s.a.v) buna teşvik etmiştir, savaş dışında ise hileyi
                                        206
            şiddetle yasaklamıştır. Fakat hileye (aldatmaya) imkân veren şartların getirdiği zorunluluk
            olmaksızın kendi çıkarları için hile yapmak zulüm işlemek olacağından bunu yapan hem
            dünya hem de ahirette sorumludur.


                Peygamber Efendimiz (s.a.v); “Mümin, saf ve alicenaptır; facir ise düzenbaz ve alçaktır.”
                                                                                                  207
            buyurmaktadır. Dolayısıyla mümin için esas olan iyi niyet ve dürüstlüktür. Mümin kimse asla
            bir başkasına hile, desise düşünmez, saf ve iyi duygular içerisinde hareket eder. Bunun için
            de Müslüman’da iyi niyet, hayırhahlık, uysallık
            gibi özellikler mevcuttur. Hadis-i şerifte ifade             BİR TEMSİL
            edilen “saf”lık, hakkını aramayan, hemen her-
            kes tarafından aldatılan anlamında değildir.    Vaktiyle bir aç sansar, tavukların yaşadığı
            Nitekim Allah Resulü bir başka hadisinde de     kümesin kapısına gelip nazik bir ses
            “Mümin, bir (yılanın) deliğinden iki defa sokul-  ile : “Kapıyı açın!” der. İçerden horoz :
            maz.”  buyurarak müminin aynı zamanda           “Siz kimsiniz?” diye sorar. Sansar, “Ben
                  208
            açıkgöz, dikkatli ve uyanık olmasını tavsiye    burada komşuyum. Sizin hanımlardan
            etmektedir.                                     birinin hasta olduğunu duydum da
                                                            incelemeye geldim” der. Horoz, “Hamd
                                                            olsun hepimiz sıhhat ve afiyetteyiz.
                                                            Bu teşrifinizden memnun olduk. İçeri
                                                            girmeyip oradan dönüp giderseniz daha
                                                            memnun oluruz” deyip sansarı hilesi ve
                                                            tuzağından ümitsiz bırakır.
                                                            Horoz bu akıllı cevabı şüphe yok ki, daha
                                                            önce bir sansar patırtısına daha uğrayıp
                                                            denemesi sonucu verebilmiştir.

                                                                             (Ahmet Rıfat, Tasvir-i Ahlak)
            204  Hud Suresi, 85-87. ayetler.
            205  Buhârî, Ahkâm, 8; Müslim, İman, 227.
            206  bk. Buhari, Cihad,157.
            207  Ebu Dâvûd, Edeb, 5.
            208  Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63; Ebû Dâvûd, Edeb, 34.
                                                    68
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57