Page 43 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 43
AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR 2. ÜNİTE
BİLGİ KUTUSU
Gıybet, esas itibariyle haram olmakla birlikte aşağıdaki şartlar onun bu vasfını
ortadan kaldırır:
1. Haksızlık yapan kişiyi ilgili mercilere şikâyet etmek,
2. Kötülüğe engel olma çabasında destek aramak,
3. Fetva sormak,
4. İnsanları kötülüklerden ve zararlardan korumak,
5. Lakabıyla meşhur olan birini bu lakapla tanıtmak,
6. Zulüm, haksızlık, fesatçılık, ahlaksızlık gibi tutum ve davranışları hayat tarzı hâline
getirmiş kimseleri kınamak ve tanıtmak.
(Mustafa Çağrıcı, “Gıybet”, TDVİA, C 14, s.63-64.)
Gıybetin yapılması gibi dinlenmesi de haramdır. İslam âlimleri, bir zarar doğurma ihti-
mali yoksa sözle veya fiilî olarak gıybet edene engel olunması, bu mümkün olmazsa gıybet
edilen meclisin terk edilmesi, bu da mümkün değilse gıybete karşı bir hoşnutsuzluk duy-
gusu içinde başka şeylerle uğraşılması gerektiğini belirtmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de gıybet
edilen ortamın terk edilmesi üzerinde durulmuş ve şöyle buyrulmuştur: “Ayetlerimiz hak-
kında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan
yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler
grubu ile beraber oturma.” 179
Gıybetten dolayı tövbe etmenin farz olduğu kabul edilmekle birlikte Peygamber Efen-
dimiz’in (s.a.v) şu hadis-i şerifi uyarınca helalleşmek de gereklidir: “Kimin üzerinde din karde-
şinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet
günü gelmeden evvel, o kimseyle helalleşsin. Yoksa kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zu-
lüm miktarınca sevaplarından alınır (hak sahibine verilir.) Şayet iyilikleri yoksa zulüm yaptığı
kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.” 180
Koğuculuk, bir kimseye, onun hakkında söylenen bir sözü ya da ona karşı yapılmış
olan bir işi ulaştırmak, laf taşımaktır. Aynı zamanda bozgunculuk amacıyla insanlar arasın-
da dedikodu yapmaktır. İslam ahlakında nemîme olarak bilinen koğuculuk, halk arasında
gammazlık olarak ifade edilir.
“Kıyamet günü Allah Teâlâ’nın yanında mevkice insanların en kötüsü kabalığından
korkarak halkın kendisini terk ettiği kimsedir.”
(Muvatta’, Hüsnü’l-huluk, 4)
179 Enam suresi, 68. ayet.
180 Buhârî, Mezâlim 10, Rikâk, 48.
59