Page 41 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 41
AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR 2. ÜNİTE
Sahip oldukları ile başkalarına üstün-
lük taslayan insanların durumu hakkında
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“A’raftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım
adamlara da seslenir ve şöyle derler: Ne çok-
luğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir
size bir yarar sağladı! Sizin, ‘Allah bunları rah-
mete erdirmez.’ diye yemin ettikleriniz şunlar
mı? (Sonra cennetliklere dönerek) ‘Haydi, gi-
rin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de
değilsiniz” derler.”
(A’raf suresi, 48-49. ayetler)
Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) hayatında ki-
birden eser yoktur. Bilakis o, bütün hayatını üstün bir tevazu ile yaşamıştır. Kalbinde zerre
kadar kibir olan kimsenin cennete giremeyeceğini bildiren Allah Resulü, “Size cehennem-
172
liklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalpli, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimseler-
dir.” buyurmuştur. Bir başka hadis-i şerifinde de Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bir
173
kimse kibirlene kibirlene sonunda zalimler grubuna kaydedilir. Böylece zalimlere verilen ceza
ona da verilir.” diyerek kibirli kimsenin zalimlerden olduğunu beyan etmiştir.
174
Müslüman’ın temiz ve güzel giyinmesini tavsiye
eden Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), bunun kibir olma-
dığını ifade etmiştir. Sahabeden biri; “İnsan elbise ve
ayakkabısının güzel olmasını arzu eder, deyince Allah Re-
sulü şöyle buyurmuştur: “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir
ise hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir.” 175
İnsan, kibirden ancak ilim ve salih amel ile kurtu-
labilir. İnsanın kendisini bilmesi, Rabb’ini tanıması onu
mağrur olmaktan kurtarır. Salih amel ise insanı riyadan,
hor görmekten uzaklaştırır ki böylece insan, sahip ol-
dukları ile övünmekten, başkalarını hakir görmekten
uzaklaşır.
HİKÂYE
İleri gelenlerden biri, bir filozofun kölesine böbürlenmek istedi. Köle ise ona şöyle
dedi: “Eğer bana atınla böbürlenmek istiyorsan güzellik ve maharet atına aittir, sana
değil. Eğer giyinişinle ve eşyalarınla övünüyorsan güzellik onlarındır, senin değil. Yok,
eğer atalarınla övüneceksen, fazilet onlardaydı, sende değil” dedi.
(İbn-i Miskeveyh, Tehzibü’l-Ahlak, s. 164.)
172 Ebû Dâvud, Libâs, 26.
173 Buhârî, Eymân, 9; Müslim, Cennet, 47.
174 Tirmizî, Birr, 61.
175 Müslim, İman,147; Ebû Dâvûd, Libâs, 26; Tirmizî, Birr, 61.
57