Page 36 - İslam Ahlâkı 2. Ünite
P. 36

2. ÜNİTE                 AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR


            2. Olumsuz Tutum ve Davranışlar

            2.1. Yalan ve Riya

                                                           Yalan (kizb), doğruluğun (sıdk) karşıtı olup
                “Gönül yalan sözden istirahat          bir konuda gerçeğe aykırı haber veya bilgi ver-
                bulmaz. Suyla yağ karışık olursa       mektir.  Dürüst olmanın zıddı olan yalan; ri-
                                                              149
                çıra (çerağ) aydınlık vermez.”
                                   (Mesnevî, 2/2755)   ya, gıybet ve iftira gibi farklı şekillerde kendini
                                                       gösterir.
                                                               150
                İnsanlar arasındaki ilişkiler sevgi, saygı ve güvene dayanır. Doğruluk ve doğru söylemek
            toplumu kaynaştırırken, doğruluk ve dürüstlüğün tersi olan yalan ve yalancılık ise insanlar
            arasındaki saygı ve güveni, dostluk ve arkadaşlığı ortadan kaldırır. Hak ihlaline yol açar, ada-
            letin yerini zulmün almasına sebep olur.


                İslam, yalanı ve yalancılığı büyük günahlardan biri olarak kabul eder ve müminleri bu
            davranıştan sakındırır: “Yalanı, ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte on-
                                              151
            lar, yalancıların ta kendileridir.” , “…Yalan sözden sakınınız.” , “Ey İman edenler!
                                                                              152
            Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.”  buyurur.
                                                      153
                Yalanın temeli münafıklıktır ve Kur’an’da münafıkların kalpleri de ifade edildiği üzere
            hastalıklıdır. Cenâb-ı Hakk’ın, yalancı münafıklara hazırladığı akıbet de, ayet-i kerimede ifade
            edildiği üzere acıklı bir azaptır: “Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların
            hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için acıklı
            bir azap vardır.” 154
                Peygamber Efendimiz (s.a.v),  “… Yalandan sakının. Yalan insanı günaha, o da cehenneme
            götürür. Kişi durmadan yalan söylerse ve Allah katında yalancılardan yazılır.”  buyurarak üm-
                                                                                   155
            metine yalandan uzak durmalarını emretmiştir. Resulullah (s.a.v), bu konuda Müslümanlar’a
            en güzel şekilde örnek olmuş; şaka ile bile olsa yalan konuşmamıştır. Hatta “Yazıklar olsun o
            kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona, yazık ona!”  ifade-
                                                                                            156
            siyle şaka amaçlı yalan söylemeyi dahi hoş karşılamamıştır. Buna mukabil şaka dâhil hiçbir
            şekilde yalan söylemeyen kimseyi şu şekilde müjdelemiştir: “Ben, haklı bile olsa münakaşayı
            terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terk


                                      “Münafığın üç belirgin özelliği vardır:
                                                   Yalan söyler,
                                              emanete hıyanet eder
                                              ve sözünde durmaz.”
                                                 (Buhârî, İman, 24)

            149 bk. Mustafa Çağrıcı, “Yalan”, TDVİA, C 43, s. 297.
            150 bk. Mustafa Çağrıcı, “Riya”. C 35, S. 137.
            151  Nahl suresi, 105. ayet.
            152  Hac Suresi, 30. ayet.
            153  Ahzab suresi, 70. ayet.
            154  Bakara suresi, 10. ayet.
            155  Buhârî, Edep, 69.
            156  Ebû Dâvûd, Edeb, 88; Tirmizî, Zühd, 10.
                                                    52
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41