Page 12 - İslam Kültür ve Medeniyeti 5. Ünite
P. 12

V. ÜNİTE
                                                                      İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE SANAT



             Hüsnühat sanatının seçkin örnekleri, dünyanın önemli müzelerinin nadir parçalarındandır.
          Günümüzde hat sanatı yeniden önem kazanmış, Müslüman olmayanların da ilgi gösterdiği bir
          canlanma dönemine girmiştir.


             Tezhip: Altınlamak manasına gelen tezhip, kitap
          süsleme  sanatlarının  önemli  bir  dalıdır.  Bu  sanatla
          uğraşanlara müzehhib denilir. Tezhipte ana malzeme
          altındır fakat altınla birlikte toprak boyalardan elde
          edilen çeşitli renkler de kullanılır. Müzehhibin yaptığı
          iş, bir tür hattı giydirmektir. Sanatçı, hattı süsler ve
          onu daha cazip hâle getirir.

             Tezhip; Kur’an-ı Kerim ve dinî kitaplar başta ol-
          mak üzere divanlar, hilye-i şerifler, mesneviler; tarihî,   Kur’an-ı Kerim, Osmanlı Dönemi 1540, Hafız Osman (TİEM 405)
          ilmî,  edebî  el  yazması  kitaplar,  güzel  yazı  levhaları,
          murakka denilen güzel yazı albümleri; icazetnâmeler, fermanlar ve tuğralarda uygulanmıştır.
                                                                                                  23
             Ebru: Ebru, kâğıt üzerine özel yöntemlerle
          yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. “Bulut
          gibi” ya da “bulutumsu” anlamına gelen Farsça
          ebri sözcüğü, Türkçede değişerek ebru biçimini
          almıştır. 24

             Çin’de  kâğıdın  icadından  sonra  başlayan
          ebru  sanatı,  buradan  İran’a,  sonra  İstanbul’a,
          oradan  da  seyyahlar  tarafından  Avrupa’ya  gö-
          türülmüştür. Ebru kâğıtları, mermer kâğıdı veya
          Türk mermer kâğıdı adıyla tanınıp benimsenmiş
          ve oralarda da yapılmaya başlanmıştır.                        Ebru sanatından bir örnek


             Süsleme sanatları içinde en çabuk ve kolay yapılanı ebrudur. Resmî mektuplarda, kitaplarda,
          ciltlerin iç yüzeylerinde kaplama malzemesi olarak; hat levhalarının etrafında bezeme unsuru ola-
          rak; üzerine yazı yazılacak her türlü kâğıtta süsleme olarak kullanılmıştır.
                                                                               25

             Minyatür: El yazması kitapların metinlerini resim yoluyla açıklamak amacıyla yapılmıştır. Işık
          ve gölge oyunlarıyla derinlik kazandırılmayan, küçük boyutlu, renkli resimlere minyatür denir. Bu
          resimlere bakanlar canlılık izlenimi almazlar. Bu üslup, bilinçli bir tercihtir çünkü İslam sanatında
          tabiat olduğu gibi kopyalanmaz. Minyatüre, tasvir ya da nakış gibi isimler; minyatür yapan sa-
          natçıya da musavvir ya da nakkaş adları verilir. Osmanlı sarayında nakkaşların birlikte çalıştıkları
          atölyelere nakkaşhane denilmiştir.
                                           26





          23 İlhan Özkeçeci, Şule Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında Tezhip, s. 181.
          24 İbrahim Sarıçam, Seyfettin Erşahin, İslam Medeniyet Tarihi, s. 200.
          25 İlhan Özkeçeci, Şule Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında Tezhip, s. 206.
          26  Fatma  Banu  Mahir,  “Minyatür  Sanatı,”  s.  125;  İbrahim  Sarıçam,  Seyfettin  Erşahin,  İslam  Medeniyet  Tarihi,  s.  199;  Selçuk
            Mülayim, İslam Sanatı, s. 155.


                                                      95
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17