Page 16 - İslam Kültür ve Medeniyeti 3. Ünite
P. 16

III. ÜNİTE
                                                             İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT



          müşteri ilişkilerinde sıkı bir denetim sistemi kurmuştur. Ahilikte eğitim, sosyal yardımlaşma ve
          dayanışma ile denetim, kardeşlik anlayışının zorunlu bir gereğidir.
                                                                         61
             Ahilik  kurumu  Selçuklular  ve  Osmanlılar  zamanında  dinî  ve  sosyal  alanlardaki  varlığını
          toplum içinde sürdürmüştür. Selçuklu sultanları tarafından büyük bir kabul görmüştür. Tüccar,
          ulema, zanaatkârlar, sûfiler ve halk arasında yayılmış,  devlet adamlarını, askerleri, kadıları,
                                                              62
          müderrisleri ve tarikat şeyhlerini bünyesinde toplamıştır.

                  KARŞILAŞTIRALIM

            Ahiliğin Osmanlılar Dönem’i’ndeki uygulamalarını günümüzdeki esnaf ve sanatkâr teşkilatlarının
               uygulamalarıyla karşılaştırınız.


             3.4. İnsan-Evren İlişkisi

             Allah (c.c.), insana evreni anlama ve kavrama kabiliyeti vermiştir. İnsanın anlayış ve öğ-
          renme kabiliyeti, onu sorumlu kılar.  Yaşadığı toplumun ve çevrenin farkında olması, dünya-
                                            63
          yı yaşanabilir halde tutmasını ve elinden geldiğince sorunlara müdahale etmesini gerektirir.
          Emanet duygusuna ve çevre bilincine sahip olma, israftan ve tüketim kültüründen uzak durma,
          insan-evren ilişkisinin ilkelerindendir.

             Emanet Duygusu: Allah (c.c.) evrendeki her şeyi insan için var etmiş ve ona emanet etmiştir.
          Kur’an, emanetin korunması hususunda insanı uyarır: “...Kim emanete hıyanet ederse, kıyamet
          günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir...”  İslam emanete hıyaneti, münafıklığın
                                                               64
          alametlerinden sayar.

             Yapılan vaatler, özel meclislerde konuşulan sözler, kişilerin arasındaki sırlar, aile mahremi-
          yeti ve çocuklar birer emanettir. Emanet bilinci, komşuluk, arkadaşlık, alışveriş, yönetim, adalet
          gibi hayatın her anında ihtiyaç hissedilen bir sorumluluk olarak insanlar arasında güveni sağlar.

             Çevre  Bilinci:  Çevre  insan  hayatını  kuşatan  ortamların  tamamıdır.  Barınılan  ev,  solunan
          hava, içilen su, yaşanan şehir, denizler, göller, nehirler, yollar, dağlar, ormanlar ve diğer canlılar,
          Allah’ın (c.c.) nimetleri ve emanetleri olarak insanoğluna sunulmuştur.

             Çevre bilinci, varlıkların haklarına saygı duymak
          ve insana yaraşır bir hayat sürmek için tabiatı koru-
          mayı ifade eder. İnsandan yeraltı ve yerüstü kaynak-
          larının kullanımında gelecek kuşakların ve diğer can-
          lıların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hareket
          etmesi beklenir. Çevre bilincinin gelişmesinde; varlık-
          ların Allah’ı (c.c.) tesbih ediyor olması, insana ema-
          net edilmiş bir nimet olması, Allah’ı (c.c.) bulmada yol
          gösteren işaretler olması, yeryüzünün imarının insa-
          na emredilmiş olması gibi ilkeler belirleyicidir. 65   XVI. Yüzyılda İstanbul’da sokak temizliği (Temsilî Minyatür)
          61 Ziya Kazıcı, “Ahilik,” DİA, C 1, s. 540-542.
          62 Haşim Şahin, “Selçuklular Dönem’i’nde Ahiler,” s. 302.
          63 bk. Kıyamet suresi, 36. ayet.
          64 Âl-i İmrân suresi,161. ayet.
          65 bk. İsra suresi, 44. ayet; Hadid suresi, 1. ayet; Rahman suresi, 7-8. ayetler; Rum suresi, 41. ayet; Bakara suresi, 164. ayet;
            Rûm suresi, 20-25. ayetler.

                                                      53
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21