Page 15 - İslam Kültür ve Medeniyeti 3. Ünite
P. 15

III. ÜNİTE
         İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT



              Şehir ve kasabaların dinî, iktisadi ve sosyal ha-
          yatında etkin rol oynayan tekke mensupları, Anado-
          lu’nun manevi bakımdan fethine, maddi bakımdan
          inşasına  önemli  katkıda  bulunmuştur.  Seferlerde
          ordunun yanında yer alarak cihada katılmışlardır.
          Balkanlar’ın İslam’la tanışmasında ve bu bölgelere
          İslam Kültür ve Medeniyetinin taşınmasında öncü
          olmuşlardır. İstiklal Harbi’ne destek veren tekkeler,
          bu  mücadelenin  başarıya  ulaşmasında  da  rol  oy-
          namıştır. Üsküdar’daki Özbekler Tekke’si ile Anka-           Blagay Tekkesi - Bosna Hersek
          ra’daki Tacettin Dergah’ı bunlardandır.

                     ARAŞTIRALIM

               “Tekkelerde, Mevlânâ’nın Mesnevî’si, Muhyiddin İbnü’l Arabî’nin Fusûsü’l-Hikem’i, Gazzâlî’nin İhya’sı,
            Yûnus Emre’nin şiirleri, Niyâzî-Mısrî’nin Divanı, Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i gibi Arapça, Farsça ve Türk-
            çe eserler okunmuş ve şerh edilmiştir. Osmanlı devlet yöneticileriyle tekke mensupları arasındaki ilişkiler
            dikkat çekicidir. Osman Gazi’nin bir tekke şeyhi olan Edebâli ile alâkası, Yıldırım Bayezid’in Emîr Sultan,
            Fâtih Sultan Mehmed’in Akşemseddin’le ilişkileri, kuruluş safhasında olan devletle tekke mensupları ara-
            sındaki bağa işaret etmektedir.”
                                                                      Mustafa Kara, “Tekke,” DİA, C 40, s. 369.


              Ahilik: Ahiliğin kökeninde esası fedakârlık olan fütüvvet anlayışı vardır. Fütüvvet, kişinin
          düşmanlık beslememesi, insanlarla barışık olması, sofrasında yemek yiyen müminle kâfir ara-
          sında ayırım gözetmemesidir. Fütüvvet mensuplarında, diğerkâmlık, iyilik, yardımseverlik, in-
          san sevgisi, hoşgörü ve nefsine hâkim olma gibi ahlaki niteliklerin bulunması beklenir. Fütüv-
          vet, bir ziyafet verileceği zaman diğer canlıların da gözetilmesi, bir karıncanın bile incitilmemesi
          demektir.

              Türkler, İslamiyet’i kabul etmeleri ve Anadolu’ya yerleşmeleriyle birlikte fütüvvet anlayışını
          benimsemişlerdir.  Fütüvvet, Anadolu’da Ahilik kurumuna dönüşmüştür. Tekke ve Zaviyelerle
          kurumlaşan Ahilik, Anadolu’da İslamiyet’in yayılmasında etkili olmuştur. Bu kuruma bağlı za-
          viyelerde, müderris, kadı, hatip, hoca, vaiz, silah talimcisi, hattat ve şair gibi birçok görevlinin
          bulunması, zaviyelerde zengin bir dinî-ahlaki eğitimin verildiğini göstermektedir.
              Ahiliğin temel esaslarının yer aldığı Fütüvvet-
          namelere göre teşkilat mensuplarında bulunması
          gereken vasıflar yiğitlik, kahramanlık, vefa, doğru-
          luk, emniyet, cömertlik, tevazu, affedici olmak ve
          tövbe etmektir.
              Ahiler, özellikle esnaf teşkilatında etkili olmuş-
          tur. Çırak, kalfa ve ustaların mesleki ve ahlaki eği-
          timinde özgün bir model oluşturmuştur. Eğitimini
          tamamlayan ustanın, iş yeri sahibi olmasını sağla-
          mıştır.    Kaliteli  mal  üretiminde,  alım  ve  satımda,
                                                                         Ahi esnafı (Temsilî Minyatür)




                                                      52
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20