Page 19 - İslam Kültür ve Medeniyeti 3. Ünite
P. 19
III. ÜNİTE
İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT
İslam insana şahsi teşebbüs hakkı tanır. Kişiler, toplumun ekonomik düzenini sarsmamak
şartıyla kendi geçimini sağlar, girişimcilik gücünü ve hakkını kullanmak için çalışır. Üretimini in-
sanlığın faydasına yönellik olarak yapar. Çalışma hakkını ve emeği kutsal sayan İslam, fertlerin
bu yöndeki çabalarını ibadet sayar ve teşvik eder.
Helal Kazanç: Kişinin emeği ve kazancının karşılığında hak ettiği her şeydir. İslam sadece
helal kazancı meşru sayar. Helal kavramını tüm ekonomik faaliyetleri kapsayacak şekilde geniş
tutar. İslamî ölçüler içerisinde yapılacak her türlü alışveriş ve ticaret, helal sayılır ve ibadet
olarak değerlendirilir. En hayırlı kazancın, kişinin alın teriyle ve helal yolla elde ettiği kazanç
74
olduğu bildirilerek toplumun bu yönde bilinçlenmesine gayret gösterilir.
Helal kazanç anlayışının esas alındığı İslam toplumunda Müslüman tüccar, ölçü ve tartıyı
kullanırken, ilahi gözetim altında olduğuna inanır. Emeğin hakkını vermemek, eksik ölçüp tart-
mak, alınan maaş ya da ücretin karşılığında iş ve hizmet üretmemek, kamu mallarını zimmete
geçirmek, sahte mal üretip tüketicilere zarar vermek, şans oyunları, hırsızlık, kumar, rüşvet
gibi helal olmayan yollarla edinilen her çeşit faaliyet, mal ve servetin haram olduğunu bilir ve
bundan kaçınır.
Faiz: Emeksiz elde edilen haksız kazanç ve olağan
dışı kâr elde etme beklentisidir. Girişim özgürlüğü ve
normal yollardan kâr elde etme isteği normaldir. Faiz;
işsizliği arttırması, yapay fiyat artışlarına sebep olma-
sı, yardımlaşma dayanışma, merhamet gibi insani de-
ğerleri zayıflatması, bencilliği körükleyip para ve nü-
fuz kazanma hırsını kamçılaması, ekonomik krizlere
yol açması gibi çok sayıda olumsuz yönleri nedeniyle
haramdır.
Kur’an’da, faiz yiyenlerin kabirlerinden, şeytan İslam faizi insan için ekonomik bir yük olarak görür.
çarpmış gibi kalkacağı, faizi terk etmeyenlerin Allah’a (c.c.) ve Resulüne (s.a.v.) savaş açmış
75
oldukları bildirilir. Hz. Peygamber (s.a.v), faiz yiyene ve yedirene lanet etmiştir. 77
76
Zekât: İslam’ın belirlediği zenginlik ölçüsüne
sahip olanların vermesi zorunlu olan bir yükümlü-
lüktür. Toplumdaki ekonomik dengesizliklerin yol
açabileceği olumsuzlukların giderilmesinde önemli
bir imkân olarak insanoğluna sunulmuş bir lütuftur.
Zekât belli bir miktara ulaşmış birikimler üzerin-
den ödenir. Servetin tek elde toplanmasının önüne
geçilmesi amaçlanır. Zekât toplumsal barışın güven-
cesidir. İslamda sosyal devlet anlayışının hayata ge-
çirilmesini sağlayan araçlardandır. Zekat, toplumdaki ekonomik adaletsizliği dengeler.
74 bk. Tirmizi, Büyû 4.
75 bk. Bakara suresi, 275. ayet.
76 bk. Bakara suresi, 279. ayet.
77 bk. Müslim, Müsâkât, 106.
56