Page 8 - Tefsir 4. Ünite
P. 8
TEFSİR 4. ÜNİTE
NOT EDELİM
Kur’an-ı Kerim kendisini dört şekilde tefsir eder:
*Ayetin kendi içinde tefsiri; Bakara suresi 187. ayette “...siyah iplik beyaz iplikten ayırt
edilene kadar sahurda yiyin için...” buyurulduktan sonra ‘fecr’ kelimesi ile bu kapalılık tefsir
edilmiştir.
*Bir sonraki ayet ve ayetler tarafından tefsir edilmesi; Bakara suresinin 2. ayetindeki ‘takva
sahipleri’ bir sonraki 3, 4 ve 5. ayetlerde tefsir edilmiştir.
*Ayetin aynı sure içinde tefsiri; Mâide suresi 1. ayette “...ileride size bildirilecek olanlardan
başka En’am denen hayvanlar size helal kılındı...” buyurulmuştur. Aynı surenin 3. ayetinde
haram kılınanlar açıklanıp tefsir edilmiştir.
*Ayetin başka surede tefsir edilmesi; Fâtihâ suresi 7. ayetinde “...kendilerine lütuf ve ikramda
bulunduğun kimselerin yoluna bizi ilet!” buyurulmuş, bu kimseler Nisâ suresinin 69.
ayetinde açıklanmıştır.
Bütün bu faydaları nedeniyle Kur’an-ı Kerim’in Kur’an-ı
Kerim ile tefsiri, en güzel tefsir ilkesi kabul edilmiştir. Tefsir
16
tarihindeki müfessirlerin hemen tamamı tefsirlerinde bu ilkeyi
esas almışlardır. Hatta sırf bu ilkeyi esas alarak tefsir yazanlar
bile olmuştur. Çağımızda da bu ilkeye önem verilmektedir.
Bu nedenle, Kur’an-ı Kerim’deki bir konuyu bu yolla araştırarak
ortaya koymayı amaçlayan Konulu Tefsir tarzı çok itibar
görmektedir.
Bir ayetin tefsiri başka ayet ya da ayetlerle net bir şekilde an-
laşılıyorsa bu yeterli olabilir. Fakat dil incelemesi ve diğer ayet-
lerin yardımıyla hâlâ anlaşılamayan noktalar varsa, o zaman
NOT EDELİM başka prensipler devreye girer. Bunların başında da rivayetler
gelir. rivayetler ya Peygamberimizden ya da sahabe veya tâbiîn-
Hz. Muhammed (s.a.v.) den gelir. Peygamberimizden gelen riayetlerden yardım alına-
Allah’ın (c.c.) kitabını en iyi rak yapılan yoruma ‘Kur’an-ı Kerim’in sünnet ile tefsiri’ denir.
anlayan ve açıklayan insandır.
Onun maksadını ondan daha iyi 2.3. Kur’an’ın Sünnet ile Tefsiri
bilen kimse yoktur. Tefsir faaliyeti, geleneksel olarak Peygamberimiz Hz. Mu-
hammed (s.a.v.) ile başlatılır. Onun, Kur’an-ı Kerim’in anlaşılma-
sı ve yorumlanmasına dair sözleri ve yaptıkları bu ilmin temeli-
ni oluşturur. Hz. Peygamber’in vahiy yoluyla aldığı Allah (c.c.)
17
kelamını tebliğ (ulaştırma) ve tebyin (açıklama) etmesi göre-
vinin bir parçasıydı. Mâide suresi 67. ayet bunu beyan eder:
“Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer
bunu yapmazsan, onun verdiği peygamberlik görevini yerine
getirmemiş olursun...” Bu nedenle Peygamberimizin ayetleri
açıklamaya dair sözleri ve fiilleri Kur’an-ı Kerim’i en iyi açıklayan
kaynak olmaktadır.
16 Zerkeşî, el-Burhân, C 2, s. 175; Fazıl Hasan Abbas, et-Tefsîr: Esâsiyyâtuhu ve
İtticâhâtuhu, s. 123 vd.
17 Zehebî, et-Tefsîr ve’l-Müfessirûn, C 1, s. 32-57; İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi,
C 1, s. 41 vd.
94