Page 6 - Tefsir 4. Ünite
P. 6

TEFSİR                                                                               4. ÜNİTE



                    BİLGİ KUTUSU              Bunun  üzerine  O  da  ayette  kastedileni  şöylece  açıkladı:
                                              “Zannettiğiniz gibi değil. Buradaki zulüm Lokman’ın oğluna
               Kur’an-ı  Kerim’in  üzerinde  in-  dediği şu sözdeki zulümdür: "Evladım sakın Allah’a ortak
                                                                                          11
            celeme yapılırken, farklı zaman-  koşma.  Çünkü  şirk  büyük  bir  zulümdür.”   Görüldüğü
            lardaki anlatımların iç bağlantıları   gibi, Allah’ın Elçisi bu cevabıyla En’âm suresi 82. ayetinde
            araştırılmalıdır.                 bahsedilen zulmü, Lokman suresinin 13. ayeti ile açıklamıştır.
               İç bağlantılar şu üç farklı düzey-  Kur’an-ı Kerim, yirmi üç yılda inmiş bir kitap olduğu için
            de değerlendirilebilir:           yerleştirilmek  istenen  kurallar,  hükümler  ve  problemle-
               1. Ayet bütünlüğü              re çözüm amacıyla gönderilen ayetler, aynı anda inmemiş
               2. Suredeki yakın çevre ilişkileri   aksine  zamana  yayılmıştır.  Kur’an-ı  Kerim’in  inmeye  baş-
            (siyâk-sibâk).                    ladığı ilk yıllarda kısaca bahsedilen bazı hususlar, ilerleyen
               3. Kur’an-ı Kerim bütünlüğü.   yıllarda genişçe işlenmiştir. Bir yerde çok kısa işaret edilen
                                              konu, başka bir yerde uzunca anlatılmıştır. Kur'an-ı Kerim
                                              incelenirken, işte bu farklı zamanlardaki anlatımların iç bağ-
                                              lantıları araştırılmalıdır. İç bağlantılar şu üç farklı düzeyde
                     NOT EDELİM               değerlendirilebilir:
                                                 Ayet bütünlüğü, suredeki ayetler arası ilişki (siyâk-sibâk),
               “Ribâ (faiz) yiyen kimseler,                            12
            şeytan çarpan kimse nasıl kalkar-  Kur’an-ı Kerim bütünlüğü.  Ayet bütünlüğü, en dar çerçe-
            sa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza   vedir.  Bir  ayet  tefsir  edilirken  ondaki  bütün  unsurlar  göz
            onlara, ‘alış-veriş de faiz gibidir’   önüne alınmalıdır. Ayet içinde dikkat çeken bir kelime diğer
            demeleri yüzündendir. Oysa Al-    kelimelerden kopuk, kendi başına anlaşıldığında bir eksiklik
            lah, alışverişi helal, faizi de ha-  veya yanlışlık yapılabilir. Fakat kelime ve cümleler, ayetin ta-
            ram kılmıştır. Bundan böyle her   mamında anlatılan mevzu ile bir arada değerlendirildiğinde
            kim, Rabbinden kendisine gelen    mana net bir biçimde ortaya çıkar. 13
            bir öğüt üzerine faizciliğe son ve-  İkinci  düzey  suredeki  ayetler  arası  ilişkidir.  Surelerde
            rirse, geçmişte olanlar kendisine
            ve hakkındaki hüküm de Allah’a    bazen birkaç konu işlenir. Bir konu ile ilgili ayetler peş peşe
            kalmıştır. Her kim de yeniden fa-  sıralanır ve bir pasaj oluşur. Bu tür yerlerde şayet bir kelime
            ize dönerse işte onlar cehennem   veya cümle inceleniyorsa, ondan önce ve sonra gelen diğer
            ehlidirler ve orada süresiz kala-  ayetlerle  birlikte  değerlendirilir.  Buna  siyâk-sibâk  ilişkisi,
            caklardır.”                       başka  bir  deyişle  ayetin  öncesi  ve  sonrası  ile  bağlantısı
                       (Bakara suresi, 275. ayet)  “metinsel  bağlam”  denir.  Eğer  bu  bütünlük  gözetilmezse
                                              parçacı bir yaklaşım ortaya çıkar ki bu sakıncalı bir tefsir
               Ayetin ilk cümlesi esas alındığı   olur. Çünkü böyle bir yorum, pasajdaki fikri bütünlükten,
            zaman bazı insanların kıyamet gü-  asıl  konudan,  verilmek  istenen  mesajdan  ve  gözetilen
            nünde şeytan çarpmış kimseler gibi   hedeften uzaklaştırır. Mesela bazı müfessirler “Ne Mesih
            kalkmalarının sebebinin, sadece fa-                                                       14
            izi yemeleri olduğu anlaşılmaktadır.   Allah’a kul olmaktan çekinmiştir ne de büyük melekler...”
            Ancak ayetin devamı okunduğunda   ayetini  tefsir  ederken,  melekler  ile  insan  karşılaştırması
            bu şekilde kalkanların faizi yemek-  yapmıştır. Halbuki burada bir karşılaştırma yapılmamaktadır.
            le yetinmeyip ayrıca onu alışverişe   Mesele  şudur:  Hristiyanların  ‘İsa  Mesih  Allah’ın  oğlu
            benzetmek suretiyle helal sayanlar   olduğunu  iddia  ediyor,  müşrikler  de  ‘melekler  Allah’ın
            olduğu ortaya çıkmaktadır.        kızlarıdır’ diyorlardı. Ayet işte bu iddiaları reddetmektedir.
              (Ali Bakkal, Tarihten Günümüze
             Kur'an İlimleri ve Tefsir Usûlü, s. 14)  11  Taberî, Câmi‘u’l-Beyân, C 9, s. 370; İbn Ebî Hâtim, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm,
                                                 C 4, s. 1333.
                                              12 Halis Albayrak, Kur’ân’ın Bütünlüğü Üzerine, s. 43.
                                              13 Halis Albayrak, Kur’ân’ın Bütünlüğü Üzerine, s. 44-56.
                                              14 Nisâ suresi, 172. ayet.

            92
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11