Page 4 - Tefsir 4. Ünite
P. 4
TEFSİR 4. ÜNİTE
Bunlara ilaveten gözetilmesi gereken şu ilkeler de vardır:
Kur’an-ı Kerim’i anlama ve Metinsel bağlam ve Kur’an-ı Kerim bütünlüğü, ayetlerin iniş
yorumlamanın temel ilkeleri sebepleri, önceki müfessirlerin yorumlarından yararlanma,
Kur’an-ı Kerim’in ilgilenmediği konulara girmeme, zorlama
1. Arap diline vukufiyet yorumlar yapmama, akıl ile elde edilen sonuçlara değer
verme, dinin gayesini ve hedefini gözetme.
Bu sayılan kuralların hiç birisi tek başına Kur’an-ı Kerim’in
2. Kur’an’ın Kur’an ile tefsiri tamamını anlama ve yorumlamada yeterli değildir. Her biri-
nin ayrı bir yeri ve değeri vardır. Bu bölümde ilk altı madde-
3. Kur’an’ın sünnet ile tefsiri deki ilkeler ayrıntılı bir şekilde açıklanacak diğerlerine de yeri
geldikçe değinilecektir.
4. Kur’an’ın sahabe ve tâbiinin 2.1. Arap Diline Vukufiyet
görüşleri ile tefsiri Kur’an-ı Kerim, Allah’ın (c.c.) kelamıdır, İslam’ın aslını ve
özünü anlatır. Bu nedenle, çok çeşitli konulara ve zengin bir
5. Nüzul ortamını dikkate alma içeriğe sahiptir. O, insana gelmiş, anlatacaklarını muhatabının
anlayacağı şekilde anlatabilmek için onun dilini, Arapça’yı kul-
6. Bilimsel verilerden lanmıştır. Bu dili kullanarak, harika bir anlatım tarzı ve en gü-
faydalanma zel ifade biçimleri ile muhatabını kendisine bağlamıştır. Onun
amacı, anlatacaklarını en güzel tarzda söylemek, böylece me-
ramını ve maksadını en uygun dille anlatmaktır. Bu nedenle
Kur’an-ı Kerim’in kendine özgü dil yapısı ile ayetlerinin anla-
mı, ayrılmaz bir bütündür.
Kur’an-ı Kerim’i anlama ve yorumlamada öncelikle onun
dil açısından incelenmesi gerekir. Kur’an-ı Kerim dilinin kendi-
ne özgü bir yapısı ve çok çeşitli üslup özellikleri vardır. Esaslı
bir dil incelemesi ayetlerin çözümlemesinde başarıya götüren
ilk aşamadır. Böylesi bir incelemeyi yapmadan, ayetler doğru
7
bir şekilde anlaşılamaz.
Ayetler üzerinde dil incelemesi yapılırken mutlaka Arapça-
nın dil kaidelerine uymak gerekir. Yine ayetlerdeki incelikleri,
mantığı, kelimelerin hangi mana için kullanıldıkları ve nüzul
çağındaki Arapçanın özelliklerini, sarf, nahiv, cahiliye şiiri, be-
lağat, deyimler vs. dikkate almak gerekir. Belağat, Arapça’nın
edebi kaideleri ve sanatlarını içerecek şekilde konuşmak veya
yazmak demektir. Kur’an-ı Kerim, Arapça’nın en güzel tarzları-
nı ve sanatlarını içinde barındıran harika bir dil yapısına sahip-
tir. Bu nedenle onun dil inceliklerini, kelimelerin ve ifadelerin
“Biz onu, anlayasınız diye Arapça ayetlerde hangi anlamlarda kullanıldıklarını tespit etmeden
bir Kur’an olarak indirdik.” Kur’an-ı Kerim’in manası sağlıklı bir şekilde tespit edilemez.
(Yusûf suresi, 2. ayet)
“Kur’an-ı Kerim’in dili” derken kendi orijinal dili kastedil-
mektedir. Onu orijinal dilinden okumak ile tercümesi veya
tefsirinden okumak aynı şey değildir. Çünkü her dilin ifade
tarzı, söylem biçimi ve mantığı farklıdır. Bu yüzden o, öncelik-
le kendi dilinden okunup anlaşılmaya çalışılmalıdır.
7 Zerkeşî, el-Burhân, C 2, s. 173-174.
90