Page 13 - Tefsir 2. Ünite
P. 13
2. ÜNİTE TEFSİR İLMİ VE KAVRAMLARI
Doğal olarak bütün diller, yabancı dillerden kelimeler almış
ve onları kendi potasında eriterek kelime hazinelerine katmıştır.
Arap dili de yabancı dillerden aldığı bazı kelimeleri Arapçalaştı-
rarak kullanmıştır. Kur’an-ı Kerim’de, indirildiği dönemin günlük
konuşma dilindeki bu gibi bazı garib kelimeler bulunur. Bu garip
kelimeleri (Garibu’l Kur’an) Arap şiirindeki farklı kelimelerde ve
Kur’an-ı Kerim'deki nahvi zor olan, kural dışı kelimelerde göre-
biliriz.
Günümüzde garib diye tabir edilen bu kelimelerin manaları
tespit edilmiştir. İlk zamanlarda bu bilgiler çoğunlukla şifahi
26
yolla nakledilirken hicri II. asırda garibu’l-Kur’an bilgileri topla-
narak kitaplara geçirilmiştir.
Bazı kelimelerin anlamının herkes tarafından bilinememesi, Kur’an-ı Kerim Hz. Muhammed’in
Kur’an’ın ona yüklediği yeni anlam sebebiyle de olabilmektedir. (s.a.v.) en büyük mucizesidir.
Mesela, ٰٓ
ٰ
َ
َ
ُ
ٌ َ ٌ َ َ ْ ُ َ ٌ َ َ ْ َ ْ َ َ ْ ْ َ ٰ َ َ ْ ُ ُ َ ّٰ َ َ َ
ۘ
﴾ 7 ۟مي۪ظع باذع مهلو ةواشِغ مِهراصبا عو ۜمهِعمس عو مهبولق ع للا متخ ﴿
ِ
ِ
ِ ِ
ayetindeki ] متخ ] kelimesinin ‘mühürledi’ anlamı bilinmesine
27
َ َ
َ
rağmen, ayetteki “Allah onların kalplerini mühürledi...”
cümlesinin anlamı bir çok kimse tarafından bilinmiyordu.
Kelimelerin Kur’an’da nadir kullanılması da o kelimenin
anlamının bilinememesine sebep olmuştur. Örnek olarak
sadece ًّ َ َ َ ٰ َّ ُ ْ
َ
َ ً َ َ
ً َ َ َ
﴾ 13 ۙايِقت نكو ۜةوكزو انلد نِم انانحو ﴿
ayetinde geçen ] انانح ] kelimesi böyledir. O “merhamet, ruh
28
ً َ َ
inceliği ve kalp yumuşaklığı” anlamındadır. Nitekim Abdullah b.
Abbas (r.a.) bile bu kelimenin anlamını ilk anda bilmediğini söy-
lemiştir.
Yabancı dillerden ve lehçelerden Arap diline geçerek
Arapçalaşmış kelimelerle ilgili bilgiler, erken dönemden itibaren
Garibu’l-Kur’an isimli eserlerde toplanmıştır. İmam Şafii (ö. 819)
ve Ebu Bekr İbnu’l-Arabî (ö. 1148) gibi âlimler Kur’an’da yabancı
kelime bulunmadığını, garib kelimelerin Arapça olup anlamlarının
herkes tarafından bilinmediğini söyler. Buna karşı İbn Hazm
(ö. 1063) ve İbn Atiyye (ö. 1151) gibi bir çok âlim de Kur’an’da
Arapçadan başka dillerden kelimeler bulunduğunu kabul
ederler.
Müfessirler garib kelimeleri nüzul zamanındaki anlamıyla
tespit etmeye önem vermişlerdir. Aksi takdirde, Kur’an’ın doğru
anlaşılması ve yorumlanması zorlaşırdı. Kur'an'da yer alan
garib kelimelerin ne anlama geldiğini tespit etmek için cahiliye
dönemindeki Arap şiiri başta olmak üzere o dönemin konuşulan
diline başvurabiliriz. Ayrıca Kur’an’da birbirini açıklayan ayetler
ile Peygamberimizin açıklamaları da garibu’l-Kuran’ı bilme
yollarındandır.
26 Semih Ebu Muğuli, Kur’an’ın Dilleri (Kur'an'da Arapça Olmayan Kelimeler), s. 60.
27 Bakara suresi, 7. ayet.
28 Meryem suresi, 13. ayet.
43