Page 12 - Tefsir 2. Ünite
P. 12

TEFSİR                                                                               2. ÜNİTE



                   DEĞERLENDİRELİM                Aslında ayetlerin muhkem ve müteşâbih olmaları lafız-
                                               larının ve manalarının sağlamlığını, kusursuzluğunu ve gü-
               “… (Kur’an’ın) bazı ayetleri    zelliğini ifade etmektedir.  Âl-i İmrân suresinin 7. ayetinde
                                                                       22
            muhkemdir ki bunlar kitabın        hem muhkem hem de müteşâbih ayetlere vurgu yapılmak-
            esasıdır. Diğerleri de müteşâbih-  tadır:  “…(Kur’an’ın)  bazı  ayetleri  muhkemdir  ki  bunlar
            tir. Kalplerinde eğrilik olan-     kitabın  esasıdır.  Diğerleri  de  müteşâbihtir.  Kalplerinde
            lar,  fitne  çıkarmak  ve  onu  tevil   eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için on-
            etmek  için  ondaki  müteşâbih     daki müteşâbih ayetlerin peşine düşerler. Halbuki onun
            ayetlerin peşine düşerler. Hal-    tevilini ancak Allah bilir.”
            buki onun tevilini ancak Allah
            bilir…”                               Muhkem  ayetlerde  ibadet,  helal,  haram  ve  amellere
                    (Âl-i İmrân suresi, 7. ayet.)  dair bilgiler yer alır. Bu ayetler gördüğümüz, yaşadığımız,
                                               hissettiğimiz  ve  akıl  yürütebildiğimiz  konularda  bilgi
               Yukarıdaki ayeti Kur’an’ın      verirler.
            yorumlanması açısından
            arkadaşlarınızla değerlendiriniz.     Müteşâbih ayetlerin ne anlama geldiği genel olarak iki
                                               kısımda incelenebilir: Birincisi, kıyametin ne zaman kopa-
                                               cağının bilgisi gibi bilinme imkanı olmayan ayetlerdir. Bun-
                                               ların manasını sadece Allah Teala bilir. İkincisi ise anlamı
                    BİLGİ KUTUSU               bilinmeyen kelimeler ve ilk bakışta anlamı tam açık olma-
                                               yan ayetlerdir.
              Kur’an’da yer alan garib
            kelimelerin bazıları şunlardır:        3.5. Garibu’l-Kur’an
             Gassâk: Türkçe; kokuşmuş su,         Garib  kelimesi  sözlükte  yurdundan  uzak  kalan  kimse,
             irin (Nebe’ suresi, 25. ayet)     kapalı bir kelime anlamlarına gelir. Terim olarak garibu’l-
             Esbât: İbranice; kabileler        Kur’an, başka dillerden Arapça’ya girdiği veya az kullanıldığı
                                                                                  23
             (Bakara suresi, 236. ayet)        için  anlamı  bilinmeyen  kelimeler   demektir.  Kur’an-ı
             Rakîm: Rumca; levha               Kerim, Kureyş lehçesinde indirilmiştir. Bu lehçeyle konuşan
             (Kehf suresi, 9. ayet)            bir kimse, Kur’an’da yer alan başka bir lehçeye ait kelimeyi
             Siccîl: Farsça; pişerek taşlaşmış   anlayamayabilir.  Araplar,  gerek  ticaret  ve  gerekse  başka
                                               vesilelerle  zaman  zaman  temasta  bulundukları  yabancı
             çamur (Fîl suresi, 4. ayet)       toplumlardan bazı kelimeler alıp Arapçaya nakletmişlerdir.
             Ekvâb: Nabatça; testiler          Bu  kelimeler  Kur’an’ın  ilk  muhataplarının  bazıları
             (Bakara suresi, 236. ayet)        tarafından bilinmiyordu. Bundan dolayı erken dönemlerde
             Esfâr: Süryanice; kitaplar        bu tür kelimeleri konu edinen bir ilim dalı olarak Garibu’l-
             (Cuma suresi, 5. ayet)            Kur’an ilmi ortaya çıkmaya başlamıştır. Mesela, sahabeden
                                                                                    ِ ِ
                                                                          ِ
                                                                    ِ
             Sefih: Kinâne Lehçesi; cahil      Abdullah b. Abbas [ ...ضرَ ْ لااو تاومسلا ِرطا َ ف  ّٰ ل دمحْلَا ] ayetindeki 24
                                                                                  ِ
                                                                                      ُ َ
                                                                                       ْ
                                                                            َ َ َّ
                                                                         َ
                                                                      ْ
             (Bakara suresi, 13. ayet)         ] رطا َ ف ] kelimesinin “yoktan var eden” anlamını, bu kelimenin
                                                 ِ
             Sâika: Umman Lehçesi; ölüm        ait olduğu lehçeyle konuşan iki Arap köylüsünün bir kuyu
             (Bakara suresi, 55. ayet)         başında yaptıkları tartışma esnasında öğrenmiştir. Birinci
             Bağy: Temîm Lehçesi; hased        âyetteki  fâtır  kelimesinin  kök  anlamı  “yaratmak,  yoktan
             (Bakara suresi, 90. ayet)         var  etmek,  bir  şeyi  yapmada  ilk  olmak,  icat  etmek”tir.
             Yemm: Kıpt Lehçesi; Deniz         Yüce Allah, evreni ve evrendeki bütün varlıkları ilk olarak
             (A’râf suresi, 136. ayet)         yaratması,  her  varlığa  aslî  (fıtrî)  özelliklerini  vermesi
                                               sebebiyle kendi zâtını “Fâtır” olarak nitelemiştir.
                                                                                             25
             Erâik: Habeşçe; koltuklar
             (Yâsîn suresi, 56. ayet)          22  bk. Hûd suresi, 1. ayet; Yûnus suresi, 1. ayet; Zuhruf suresi, 4. ayet; Zümer
                                                  suresi, 23. ayet.
                                               23  Zemahşerî, el-Keşşâf, C 2, s. 1086.
                                               24  Fâtır suresi, 1. ayet.
                                               25  Zemahşerî, el-Keşşâf, C 3, s. 1266.
            42
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17