Page 11 - Tefsir 2. Ünite
P. 11
2. ÜNİTE TEFSİR İLMİ VE KAVRAMLARI
Neshe, sarhoşluk veren içkinin kaldırılması örneğini ve- NOT EDELİM
rebiliriz. Hz. Peygamber'in nübüvvet görevinin başladığı
sıralarda sarhoşluk veren içki tüketimi oldukça yaygındı. Müteşâbihlik, bazen lafızda
ِ
Kur’an-ı Kerim bu kötü alışkanlığı bir anda kesin bir emirle bulunur. Mesela [ ابَاو ًةهكا َ فو ] aye-
َ
َ
ًّ َ
tindeki ابَا lafzının devamındaki
kaldırmamıştır. Bunun yerine insanları eğiterek onu aşa- ] مكماع ْ نَلاو مكَل اعاتم ] “Sizi ve hay-
ًّ
ِ
ِ
ُ
ُ
ً َ َ
malı şekilde kaldırmayı tercih etmiştir. Allah (c.c.) ilk ola- vanlarınızı yararlandırmak için”
َ
ْ
َ ْ
rak hurma ve üzümlerden hem içki hem de güzel rızık elde ayetinin (Abese suresi, 31. ayet)
edildiğini, bunda da düşünen bir toplum için ibret oldu- yardımıyla ‘mera, otlak’ anlamına
ğunu beyan etmiştir. İkinci adımda alkollü içkinin, bazı geldiği anlaşılır. Müteşâbihlik bazen
18
faydalarının yanında, günahının büyük olduğu vurgulan- manada olur. Bu tür müteşâbihler,
mıştır. Bu uyarı, içki içen Müslümanların zihnine “içkinin gayb aleminden bahseden ayetlerin
19
günahının büyük olduğu” fikrini yerleştirmiştir. Bir son- anlamında bulunur. İnsan aklının
raki aşamada sarhoş hâldeyken namaz kılmak yasaklan- kavrayamadığı konu ve olaylar-
mıştır. Bunun gereği olarak alkol kullanan Müslümanlar, la ilgili ayetlere hakiki müteşâbih
20
namazların öncesinde içki içmeyi bırakmış ve böylece içki ayetler denir. Müteşâbihlik lafız ve
içmenin vakti daraltılmıştır. Son adımda ise şu ayetle bu mananın ikisinde de olabilmekte-
alışkanlık kesin bir şekilde yasaklanmıştır: ‘’Ey iman eden- dir. Mesela “…İyi davranış, asla
ler! İçki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar (putlar, evlere arkalarından gelip girme-
niz değildir.” (Bakara suresi, 189.
heykeller) ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. ayet) ifadesi böyledir. Ayetin mea-
Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.’’ Bu ayetlerin lini çözebilmek için cahiliye Arap-
21
indirilmesiyle Müslümanlar içki içmeyi tamamen bırak- larının ihrama girdiklerinde evin
mış ve ellerinde kalan içkileri dökerek imha etmişlerdir. kapısından girmeyip arkasından
Örneklerden de anlaşıldığı üzere, Kur’an-ı Kerim’in tef- açtıkları yerden girme âdetlerini bil-
siri yapılırken veya ondan hüküm çıkarılırken neshi dikkate mek lazımdır. Ayetin lafzı bu detayı
vermediği için lafzında ve mealinde
almak gerekmektedir. Böylece, Kur’ani hükümlerin netleş- gizlilik vardır.
mesi sağlanmakta ve insanlar için faydalı sonuçlar çıkarıla-
bilmektedir. Garib lafızların yer aldığı mü-
teşâbih ayetlerin anlamını insan-
3.4. Muhkem ve Müteşâbih ların çoğu bilebilir. Bir kısmını ise
Muhkemin sözlük anlamı, sağlam; müteşâbih de iki ancak derin bilgiye sahip olanlar
şeyin birbirine benzemesi demektir. Muhkem ayetler, bilebilirler. Şiir arabın divanıdır.
Garibu’l Kur’an’ı Arap şiirindeki
Kur’an-ı Kerim’in maksadı kolaylıkla anlaşılan ayetleridir. farklı kelimerden ve ayrıca Kur’an-ı
Müteşâbih ayetler ise manaları bilinemeyen, anlamların- Kerimdeki nahvi zor olan, kural
da kapalılık bulunan ya da birden çok mana ihtimali olup dışı kelimelerden bilebiliriz. (bk.
bu manalardan birisini tercihte zorluk olan ayetlere denir. İ. Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, s.150.
Hud suresi 1. ayetinde Kur’an’ın tamamının muhkem Ragıb Isfehani, el-Müfredat fi Gari-
olduğu ifade edilmektedir. Bunun anlamı bütün ayetlerin bi’l-Kur’an, s. 373, 374.)
her yönüyle bozulmadan uzak, nazım ve i‘câz güzelliğine Müteşâbihleri anlamak için
sahip lafız ve manalarının kendi aralarında tam bir uyum daha çok araştırma yapmak gerekir.
içinde olmalarıdır. Yine Zümer suresi 23. ayette Kur’an’ın Bu tür ayetlerin, Kur’an’ın edebî
tamamının müteşâbih olduğu bildirilir. Bunun meali ise üstünlüğünün ortaya çıkmasında
ayetlerin belagat, fesahat ve i'caz yönleriyle birbirlerinin ve mana derinliğinin görülmesin-
benzeri olmaları ve birbirlerini tasdik eder nitelikte de payı vardır. (Muhsin Demirci,
bulunmalarıdır. Kur’an’ın Müteşâbihleri Üzerine, s.
54, 56, 85.)
18 bk. Nahl suresi, 67. ayet.
19 bk. Bakara suresi, 219. ayet.
20 bk. Nisâ suresi, 43. ayet.
21 Maide suresi, 90. ayet
41