Page 7 - Kelam 4. Ünite
P. 7
B BİLGİ KUTUSU
Allah’tan başka tanrı edinmek ve Allah’a ortak koşmak İslam’da şirk; Allah’a ortak koşanlar da müşrik
olarak adlandırılmaktadır. Dinimize göre Allah’ın kesinlikle affetmeyeceği günah şirktir ve şirk çok büyük bir
zulümdür.
“Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, de-
mişti.”
(Lokman suresi, 13. ayet.)
Burada kadir-i mutlak bir büyük tanrı egemenliğindeki çok tanrıya inanma şeklinde ortaya çıkan henoteizm anlayışı-
na; hayır ve şer tanrıları şeklinde tanrısal özellikleri iki başlıkta ele alan düalist dinlere (Mecusîlik, Maniheizm vb.); eski Mısır,
Babil, Asur, İran, Hint geleneklerinde rastlanan ve Budizm, Hinduizm, Hristiyanlık gibi dinlerde de farklı yorumlara konu olan
üçlemeci (teslis) dinlere de politeizm başlığı altında işaret etmek yerinde olur. Cahiliye Araplarında görülen putperestlik ve
şirk anlayışı yanında Roma paganizmi de bir tür putperestlik olarak çok tanrılı dinler kategorisinde değerlendirilebilir.
Çok tanrıcı inanç sistemlerinde, tanrılar bireysel yetenek, güç, ihtiyaç, arzu ve benzeri özelliklere sahip karmaşık kişilikler
olarak ortaya çıkabilmektedir. İlâhî dinlerde yalnızca Tanrı’ya ait olduğuna inanılan isimler ve sıfatlar politeist anlayışlarda
adeta tanrılara ve tanrıçalara paylaştırılmış durumdadır (Öfke ve savaş tanrısı, bereket tanrıçası, güzellik tanrıçası, kudret
tanrısı, aşk tanrıçası vb.). Bu inanışlarda tanrılar ve tanrıçalar, baba tanrı, eşler, oğullar, kızlar şeklinde ve çoğunlukla panteo-
nlarda (mesela Antik Yunan mitolojisinde Olimpos Dağı’nda) birlikte yaşarlar. Bu tanrılar sınırsız güç ve bilgiye sahip değildir,
bunun yerine, insan benzeri kişisel özelliklere sahiptirler (antropomorfizm). Mesela yerler, içerler, öfkelenirler, evlenirler,
çoğalırlar, kıskanırlar, savaşırlar ve tüm bunlara ek olarak bazı bireysel güç, yetenek ve bilgilere sahip varlıklar olarak tasvir
edilirler.
N NOT EDELİM
Kur’an-ı Kerim’de şirk reddedilirken, Allah’ın yaratması yanında emretmesi ve yönetmesi bakımından
da tek, eşsiz ve benzersiz olduğu vurgulanır. “Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı
evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve
bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da emretmek de yalnız
O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir.”
(A’raf suresi, 54. ayet.)
“Allah, birbiriyle çekişen ortak sahipleri bulunan bir (köle) adam ile yalnızca bir kişiye ait olan bir (köle)
adamı örnek verdi. Bu iki adamın durumu hiç bir olur mu? Hamd Allah’a mahsustur. Hayır, onların çoğu
bilmiyorlar.”
(Zümer suresi, 29. ayet.)
74 75