Page 16 - Kelam 4. Ünite
P. 16

B        BİLGİ KUTUSU



                Optimizm: İyimserlik demektir. İyinin ve iyiliğin bir bütün olarak ve uzun vadede kötüye ve kötülüğe
              baskın çıktığı ya da çıkacağı görüşü. Var olan her şeyi en iyi, en olumlu, en umut verici perspektiften gör-
              me, değerlendirme tavrı. Bu anlayışa göre dünya mevcut hâliyle mümkün dünyaların en iyisi olarak kabul
              edilir. Dünyadaki kötüler ve kötülüklerin varlığı yadsınmaz ama pesimizmde olduğu gibi mevcut dünyanın
              çok kötü olduğu anlayışı da kabul edilmez.


                Pesimizm: Kötümserlik, karamsarlık gibi anlamlara gelir. Genel olarak sadece kötüyü ve kötülüğü gö-
              ren, her şeyde kötülüğün baskın çıktığını savunan, var olan her şeyi acıma, üzüntü, umutsuzluk duygu-
              larıyla , anlamsızlık, saçmalık, acı ve ölüm düşünceleriyle değerlendiren bakış açısı. Dünyanın bir amaca
              göre düzenlenmediğini, saçmanın, anlamsızlığın, umutsuzluğun, acı ve ölümün yaşamın temel öğeleri
              olduğunu savunan düşünce tarzı.


              Kâinatta aslolan kötülük değil iyilik, güzellik, ikram, ihsan, lütuf, rahmet ve inayettir. Bütün varlıkların var olmasında çok
           çeşitli gayeler gözetilmiş ve her şeyin bu gayelere göre nizam ve intizam içinde, uyumlu ve dengeli bir şekilde, yerli yerince,
           ince hesaplar çerçevesinde varlık sahnesinde yerini alması sağlanmıştır.

              Nihilist bir yaklaşım kesinlikle bir Müslüman’ın kabul edip, benimseyeceği bir yaklaşım olamaz. Müslüman karamsar ve
           kötümser bir perspektife sahip olamaz. İman eden ve böylelikle imanın emniyet ve huzur iklimini solumaya başlayan mümin
           insan, doğası gereği ümidi, iyimserliği, güzellikleri, saadeti, aktif olmayı, hayırda yarışmayı, yeryüzünün imarını, insanların
           faydasına olacak şekilde çaba ve gayret içinde olmayı benimser ve hayatını bu doğrultuda yaşar. İman, çaba, gayret, hayır,
           güzellik gibi kavramlar yapısı itibariyle var olmaya, iyimserliğe, ümide, olumlu olmaya işaret eder. Küfür, anlamsızlık, boşluk,
           kötümserlik, ümitsizlik, gibi kavramlar ise tabiatı gereği imanın olduğu yerlere yaklaşamaz.

              “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit
           kesmez.” 28
            D        DÜŞÜNELİM


                İmanla ümitsizlik, karamsarlık, kötümserlik, anlamsızlık gibi olumsuzluklar arasındaki tersliği araştı-
               ralım. İnanmanın hayatımıza kattığı iyimser olma, hayatı anlamlandırma, ümitvar olma, güven ve huzur
               içinde hayata devam etme gibi olumlu etkileri üzerinde düşünelim.





             2.7. Sekülerizm
              Toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılmasına vurgu yapan anlayış ve
           ideolojiye sekülerizm denilir. Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme şeklinde çevrilebilen kavram için Fransa’da
           laicite ve laicisme kelimeleri kullanılırken İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde daha çok sekülerizm kavramı tercih edilmektedir.
              “Dünyevileşme genel bir süreç olarak ele alındığı takdirde, tarihsel gelişme açısından evrim niteliği ağır basan dünyevi-
           leşmeye sekülerizm, buna mukabil devrim niteliği ve köktenci yönü daha belirgin olan dünyevileşmeye laiklik adı verilir. Bu
           açıdan bakıldığında, sekülerizm, modernleşme süreçleri içinde gerçekleşen bir tür kendiliğinden gelişmeye gönderme yap-
           maktadır. Laiklik ise toplumu sekülerleştirmeyi amaçlayan bir kamu otoritesinin, belli bir laik toplum telâkkisi veya tasarımını
           hayata geçirmek amacıyla, insanlara ve insan topluluklarına dayatmada bulunmasıdır.” 29
           28   Yusuf suresi, 87. ayet.
           29   Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Sözlüğü, s. 518.
                                                     84
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21