Page 15 - Kelam 4. Ünite
P. 15
2.6. Nihilizm
Nihilizm; hayatı ve evreni kötümser ve karamsar bir bakış açısıyla değerlendiren, hayatın anlamını boşluk, hiçlik, anlamsızlık
gibi kavramlara indirgeyen ve bu olumsuz bakış açısının etkisiyle varlık, bilgi ve değer başlıklarında olumsuz yaklaşımları öne çı-
karan bir anlayıştır. Nihilizm; anlam, değerler, inançlar, ahlak, siyaset, düzen vb. kavramları yerinden eden ve tüm bunları geçersiz
kılmaya çalışan felsefi, sosyal, siyasi, ahlaki tutumları ifade eden yönelişe denir.
Nihilist kavramı sadece bir tutumu ifade etmez. Felsefi yönden hiçbir gerçek kabul etmeyen, sosyal yönden var olan toplum
düzenini benimsemeyen, siyasi yönden her türlü otoriteyi reddeden, ahlaki yönden hiçbir ahlaki değer tanımayan kişiler için kulla-
nılır. “Nihilizm, Tanrı’nın varlığını, ruhun ölümsüzlüğünü, iradenin özerkliğini, aklın otoritesini, değerlerin nesnelliğini, bilginin
imkânını, tarihin mutlu sonunu yadsıma türünden bir reddedişe ek olarak, umutsuzluk ve düş kırıklığı duygusunu da ihtiva
eder.” 25
Metafizikte: Ateizmi de içerecek şekilde Tanrı inancının çöküşünün bir so-
nucu olarak evrenin anlamsız ve amaçsız olduğu, hayatın ve insanın değeri
ya da anlamı olmadığı, kendisi için yaşanmaya değer hiçbir şeyin bulunma-
dığı anlayışı.
Siyasette: Mevcut politik kurumların ortadan kaldırılması gerektiğini, hiç-
birinin değerli olmadığını, tüm toplumsal düzenlerin kötü olduğunu ve yıkıl-
ması gerektiğini savunan anlayış.
NİHİLİZM
Ahlakta: Her türlü genel ilke ve değeri sorgulayan, değerlerin anlamsız ve
akıl dışı olduğunu savunan, değerleri kabul etmemenin yanında inanılmayan
değerlerin tümden yıkılması gerektiğini de ileri süren anlayış.
Epistemolojide: Gerçek ve nesnel bir doğru olamayacağı, her türlü bilginin
değersiz, göreli ve anlamsız olduğu anlayışı.
Esasen Nihilizm, Hristiyanlıktaki yanlış tanrı inancına bir tepki olarak ortaya çıkan bir felsefi anlayıştır. Temelleri
Schopenhauer (ö. 1860) tarafından atılan nihilizmin, felsefe tarihindeki en önemli temsilcisi Nietzsche’dir. (ö. 1900). Onun
özellikle metafizik ve ahlak alanındaki değerlendirmeleri nihilizmin zirve noktası olarak kabul edilmektedir.
Karamsar dünya görüşüne dayanan bu felsefede anlamsızlık, saçmalık, kötümserlik, umutsuzluk hâkimdir. Nihilizm;
varlığı, hayatı, insanı tek taraflı değerlendiren, kötülüklere odaklanarak bunalımlı bir ruh yapısıyla hep kötülükleri göz önünde
tutan yanlış bir bakış açısıdır. İslam inancına göre gökler, yer ve ikisi arasındakiler boş yere ve iş olsun diye yaratılmamıştır.
Hepsinin yaratılışında ve özellikle insanın en güzel bir şekilde yaratılıp muhatap alınmasında çok büyük hikmetler ve derin
anlamlar vardır.
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselîm sahipleri
için gerçekten açık ibretler vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her
vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:)
Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” 26
“Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.” 27
25 Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Sözlüğü, s. 1162.
26 Âl-i İmrân suresi, 190-191. ayetler.
27 Duhân suresi, 38. ayet; ayrıca bk. Enbiyâ suresi, 16. ayet.
82 83