Page 8 -
P. 8
BİLGİ KUTUSU
Cumhur müezzinliği: Türk dinî mûsikînde cami mûsikîsine ait bir icra tar-
zıdır. Topluca ve belli bir tertip üzre yapılan müezzinlik anlamına gelir. Kadroları
kalabalık olan büyük camilerde namaz esnasında bütün müezzinlerin iştirakı ile
icra edilirdi. Günümüzde nadiren bazı selâtın camilerinde görülen bu icra tarzı,
müezzinlerin bazı ibareleri bir ağızdan koro halinde, bazılarını ise sırayla okuma-
ları şeklinde yapılırdı. Müezzinler için adeta bir okul olan cuma ve cumhur mü-
ezzinliği vakit namazlarından; öğle, ikindi ve yatsı namazlarıyla; teravih, cuma ve
bayram namazları esnasında ve ayrıca mübarek gün ve gecelerde icra edilirdi.
1.4. Tesbihat
Camilerde namazdan sonra müezzin mahfelinde bir veya birkaç müezzin tarafından kısım kısım
ve bazen nöbetleşe, cemaatin salat u selam getirmesine, tesbih çekmesine ve dua etmesine zemin ha-
zırlamak için irticalen ve değişik makamlardan usûlsuz olarak okunan Arapça mensur bölümlerdir.
Camilerde müezzinlik ezanla başlar. Bazı önemli gecelerde ve perşembe gecesini cuma gününe bağla-
yan gecelerde ise sala ile başlar. Eğer namaz, sünnet namazla başlıyorsa ezanın okunduğu makamla Hz. Pey-
gamber’e (s.a.v.) salat u selam getirerek cemaat sünnet namaza kaldırılır. Daha sonra ihlas kıraatlarına geçilir.
Bu kıraatların bir makamı olmamasına rağmen ezanın okunduğu veya ona yakın makamlarda devam ettirilir.
Aynı şekilde getirilen kâmetin ardından müezzin hangi makamda kâmet getirmişse imam da o makamda tekbir
alır ve namaza başlar. Eğer namaz farzı açıktan okunan sabah, akşam ve yatsı namazları ise, bu durumda imam
kıraatını müezzinin kamet getirdiği makamda ve ses tonunda sürdürür. Daha sonra okuduğu makama yakın
makamlara geçki yapabilir veya aynı makamda devam eder. Burada önemli olan husus, imam selam verdikten
sonra müezzin, imamın okuduğu makamda “Allâhümme ente’s-selâm veminke’s-selâm, tebârekte yâ ze’l-celâli
ve’l-ikrâm” demesidir. Namaz sona erince ise “Alâ Rasûlinâ salavât” diyerek Hz. Peygamber’e (s.a.v.) salat u
selam getirtirilir. Daha sonra “Sübhânallâhi ve’l-hamdülilâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber velâ havle velâ
kuvvete illâ billâhi’l-‘aliyyi’l-‘azîm” dedikten sonra açıktan veya gizli ayetü’l-kürsi okunur. Daha sonra otuz üçer
kere Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber, lafızlarını müezzinin ilkini söylemesi ile cemaat içinden tekrar
eder. Son kısımda ise, “Lâilâhe illallâhu vahdehûlâ şerîkeleh, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve hüve ‘alâ külli
şey’in kadîr ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l-‘âlemîn” denilir. İmam ellerini dua için açar ve ardından müezzin
imamın ellerini yüzüne sürmesi ile “ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-‘âlemîn el-Fâtiha” der. Eğer okunacaksa Mih-
râbiye dediğimiz Kur’an’ı, imam, müezzinlik yapılan makamdan veya ona yakın makamlardan tamamlayarak
namazı sonlandırır.
1.5. Sala
Hz. Peygamber’e (s.a.v.), Allah’tan (c.c.) rahmet ve selam dualarını ihtiva eden eserlerdir. Sözleri
Arapça ve mensurdur. Akşam ezanı dışında dört vakitte okunan ezanlarla birlikte sala verilebilir. Geleneği-
mizde salalar sabah ezanı hariç ezandan sonra okunurken bugün ise ezandan önce okunmaktadır. Salaların
makamları okunan ezanla aynı olmalıdır. Salalar sabâ salatı, cuma ve bayram salatı, cenaze salatı, salat-ı
ümmiye ve salâtü selam olmak üzere sınıflandırılabilirler. Sabah salâsının bestesi Itrî’ye aittir ve dilkeşhâ-
73