Page 7 -
P. 7

1.3. Kâmet

               Kâmet,  sözlükte  dikilmek,  ayakta  dur-
        mak,  başlamak  anlamlarına  gelir.  Istılahta  ise;

        namaza  kalkarken  ezanın  sözlerine  “Hayye
        ale’l-Felâhi,  Hayye  ale’l-Felâh”  bölümlerinden
        sonra “Kad kâmeti’s-salati, Kad kâmeti’s-salâh”
        eklenmesine  kâmet  denir.

               Mûsikî  açısından  ise  kâmetin  vakitlere
        göre belirli bir makama bağlı kalma zorunluluğu
        olmamakla  beraber  ezanın  okunduğu  makam
        veya  ona  yakın  makamlarda  okunması  makam
        anlayışının bütünlüğü açısından önemlidir. Giriş,
        gelişme ve sonuç diye kompoze edebileceğimiz

        zemin, meyan ve karar kısımları kâmet için de
        geçerlidir.
                                                                   Kamet, farz namazlardan  önce okunur.


                       Zemin (giriş)

                       “Allâhü ekber, Allâhü ekber,

                       Allâhü ekber, Allâhü ekber

                       Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah

                       Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah

                       Meyan (gelişme)
                       Hayye ale’s-Salâh, Hayye ale’s-Salâh

                       Hayye ale’l-Felâh, Hayye ale’l-Felâh

                       Kadkâmeti’s-salati kadkâmeti’s-salah

                       Karar (sonuç)

                       Allâhü ekber, Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallah”



               Bu bölümlerde önemli olan meyan dediğimiz kısımlarda bulunan Arapça nidâ (çağrı) diye isimlen-
        dirdigimiz bir kelime olan Hayyâ’nin bulunmasıdır. Bu bölümde ses biraz daha tiz bölgelere taşınır. Zemin

        ve karar kısımları ise makama göre kullanılır.










                                                            72
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12