Page 12 -
P. 12

vakıflar tesis edilmiştir. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) miracını her yönüyle yaşamak isteyen bu insan-
           lar, miraç hadisesini en ince ayrıntısına kadar düşünerek Hz. Peygamber’e (s.a.v.) miraçta sunulan
           içecekleri temsilen şerbet ve süt ikram etmektedirler. Hüseyin Sadettin Arel ile birlikte tespit ettik-
           leri miraciye notasını Dr. Suphi Ezgi “Amelî Nazarî Türk Mûsikîsi” isimli eserinde güftesi ile birlikte

           neşretmiştir. Bu neşri, zorla usule uydurulduğu gerekçesi ile kabul etmeyen Ekrem Karadeniz ise
           bu eserin durak şeklinde ve usulsüz olarak bestelendiğini savunmaktadır.

                  1.11. Muhammediye
                  Yazıcıoğlu Mehmed, Arapça kaleme aldığı bir eserde,  Hz. Peygamber (s.a.v.) ve ashabıyla ilgi-
                                                                       4
           li kısımlarını Türkçe olarak yeniden yazmış ve eserine Kitapü Muhammediyye fî Naati Seyyidi’l-Alemîn

           adını vermiştir. Müellif Resûl-i Ekrem’in diliyle aktardığı, “Yenile mevlidim çıksın cihâna / Eğerçi söylenir
           dehren-fe-dehrâ” beytiyle, naat diye nitelendirdiği eserinin aynı zamanda mevlid özelliği taşıdığına işaret
           etmektedir. Eser tamamen Hz. Peygamber’in (s.a.v.) verdiği ilham ve adeta tedris ile yazılmış olup bunu,
           şu  beyitlerde  teyit  etmektedir;




                             “Sana ol vermiş idi bu kitabı

                              Pes ilt ona geri işbu kitabı
                               O cümle kâinatın afitabı

                         Çün emretti bana düzdüm bu kitabı.






                  Yazıcıoğlu Mehmed’in Muhammediyye’si mevlidden sonra İslam coğrafyasında en çok şöhret kaza-
           nan eserdir. Muhtelif zamanlarda muhtelif kişiler tarafından bestelenen bu eserin XV. yüzyılda bestelenmiş
           olması muhtemeldir. XVII. yüzyıldan itibaren bazı sanatkârların “Muhammediyyehan” diye isimlendirilme-
           leri eserin mevlid gibi irticalen ve beste ile okunduğunu göstermektedir. Muhammediyye’nin halk üzerin-

           de en etkili kısmı “Vefât-ı Muhammed” bahsidir.

                  2. BİR MÛSİKîŞİNAS TANIyALIM

                  Cinuçen Tanrıkorur

                  20 Şubat 1938 tarihînde, İstanbul Fatih – Mutaflar’da doğdu. Babası Zaferşan Tanrıkorur, oğluna
           kendi isminin Kazan Türkçesindeki tam karşılığı olan ve galib, muzaffer anlamına gelen Cinuçen ismini koy-
           du. Müzik eğitimine, İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Mûsikîsi Bölümünde Münir Nurettin Selçuk’un
           öğrencisi olan amcası Mecdinevin Tanrıkorur’un, kendisine 2.5-3 yaşlarından itibaren meşk etmesiyle baş-
           ladı. Daha ilkokul çağlarında, Sultan III. Selim’in Sûzidilârâ makamındaki yürük semaisini okuyor, Mehmet
           Akif’in Çanakkale Şehitlerine isimli mersiyesi ile birlikte Yahya Kemal, Mehmet Emin Yurdakul ve Nihal
           Atsız gibi şairlerin şiirlerini baştan aşağı ezbere okuyabiliyordu. Eyüp Mûsikî Cemiyeti başkanı bestekâr

           ve kemani Mustafa Sunar’ın ud öğrencisi olan annesi sayesinde ud ile tanıştı. Kendi kendine ud çalmasını

           4   Megâribü’z-Zamân li-Gurûbi’l-Eşyâ‘ Fi’l-‘Ayn ve’l-‘Iyân

                                                            77
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17