Page 6 -
P. 6

Ezan mûsikî ile birleştiğinde evde oturan bir kişiyi yerinden kaldırıp camiye getirebilecek gü-
           zellikte  olmalıdır.  Güzel  nağme  yapabilmek  ise  çok  mûsikî  eseri  bilme  ile  doğru  orantılıdır.





























                                                      Seyyid Nizam Camii
                  Ezanın en güzel icra edildiği yerin İstanbul olduğuna aydınlar ve mûsikîşinaslar fikir birliği etmiş-
           lerdir. Yakın tarihîmizde ezan okuyuşları ile şöhret bulmuş müezzinlerimizden bazıları şunlardır: Ali Gülser,
           İsmail Coşar, Hafız Âşır Efendi, Aksaraylı Hafız Cemal Efendi, Hafız Kerim Akşahin, Süleyman Karabacak.

                  Ezan bir kişi tarafından okunduğu gibi, iki kişi ile de karşılıklı okunabilir. Buna “çift ezan” denilir.
           Birinci müezzin “Allâhü Ekber” dedikten sonra diğeri de aynen tekrar eder. Böylelikle birbirlerine perde
           göstererek geri kalan kısımları okurlar. Çift ezan Emevîler Devri’nde ihdas edilmiştir.

                  Ezan okunurken farklı makamların belirli zamanlarda okunması tesadüf değildir. Mûsikî ile ilgili bazı
           eski eserlerde bu konu anlatılmaktadır. Burçlara göre hatta insanların ten renklerine göre etkilenecekle-
           ri makamlar hakkında bilgiler verilmektedir. Örneğin sabah ezanında saba makamının kullanılması
           tesadüf değildir. Çünkü insanları uykularından uyandırırken yumuşak seslerle uyandırma gayreti var-
           dır. Sabâ makamı diğer makamlara nisbeten daha yumuşak seslerden oluşmaktadır. Mûsikî gelene-
           ğimizde, sabah ezanının sabâ, öğle ezanının Uşşak, ikindi ezanının Rast, akşam ezanının Segâh, yatsı
           ezanının Hicâz makamıyla okunması genel kabul görmüştür.

                  Ezanı okurken tıpkı diğer bütün mûsikî eserlerinde olduğu gibi bir giriş (zemin), bir gelişme
           (meyan) ve bir sonuç (karar) perdesinin olduğu unutulmamalıdır. Ezanın giriş kısmı “Allâhu Ekber

           (4),  Eşhedü  Enlâilâhe  İllallâh  (2),  Eşhedü  enne  Muhammede’r-Rasûlullâh  (2)  tekrarlarıdır.  Meyan
           kısmı aynı zamanda Türkçe anlamı ile “haydi” diye başlayan Hayyâle’s-Salâh (2), Hayyâle’l-Felâh (2)
           bölümleridir. Meyandaki tekrarlar girişteki tekrarlara göre biraz daha uzun olmalıdır. Karar kısmı ise
           “Allâhü  Ekber”  ve  “Lâilâhe  İllallah”  bölümleridir.

                  Ezanın icrası sırasında yukarıdaki makamlar uygulanırken farklı makamlar da kısa süreli olarak
           kullanılabilir. Adına “geçki” dediğimiz bu uygulama, abartıya kaçmadan ve ezanın sadeliğini bozma-
           dan yapılmalıdır. Bu anlattıklarımız geleneğimizde olan icra tarzlarıdır. Makamlar konusunda böyle
           bir kısıtlama yoktur. Ancak, dikkat edilmesi gereken husus, farklı makamlarla ezanı bir davetten çok
           bir şarkı veya ilahî formu gibi algılattırmamaktır.

                                                            71
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11