Page 7 - İslam Kültür ve Medeniyeti 6. Ünite
P. 7
VI. ÜNİTE
İslam Kültür ve Medeniyeti’nde ŞEHİR
modeli ortaya çıkmıştır. İslam şehrinin ortaya çıkmasında, İslamiyet’i bir bütün olarak yaşayabil-
14
mek, öğrenebilmek ve öğretebilmek için belirli iskân yerlerine ihtiyaç duyulması etkili olmuştur.
YORUMLAYALIM
Bonaparte’ın şehri neden öyle olmuş? Sebep şu: Bonaparte Fransız Devrimi esnasında Triumvira’nın
bir üyesi olarak bir deniz subayıdır. Triumvira’nın diğer iki ortağını kendisine ihanet edeceğinden ve daha
sonra da halkın kendisine karşı ayaklanacağından korkuyor. Onun için düşünüyor ve diyor ki “Yuvarlak
meydanlar yapar, bu meydanları iki taraflı altı katlı apartmanlarla birbirine bağlarsam, meydanlara yerleş-
tireceğim topçu bataryaları, ayaklanacak halkı yahut bana ihanet edecek Triumvira güçlerini top ateşiyle
ezerim”. Şehir onun için böyle kuruluyor.
Turgut Cansever, Osmanlı Şehri, s. 96.
Şehirler planlanırken hangi farklı tercihlerin belirleyici olduğunu tartışınız.
Medine-i Münevvere, inancın şehirli toplum üzerindeki etkisi yönüyle İslam şehirlerine örnek
olmuştur. Cuma namazının cemaatle kılınmasının gerekliliği ve birçok ibadetin düzenli bir şekilde
ifa edilmesi zorunluluğu, yerleşik bir hayatı gerektirmiş ve şehirleşmeyi hızlandırmıştır. Hz. Mu-
hammed (s.a.v.), zorluklarına rağmen şehir hayatının insanlar için daha hayırlı olduğunu söyle-
yerek yerleşik hayatı ve şehirleşmeyi tavsiye etmiştir. Şehrin imarını ele alarak yolların genişliğini
belirlemiş, Müslümanların birbirine ve başkalarına eziyet verecek davranışlardan uzak durmaları-
nı istemiştir. Hazine gelirlerinin artması üzerine geniş ve güzel evler inşa edilmiş, kenar mahalleler
şehirle bütünleştirilmiş, mezarlık şehrin planına dâhil edilmiştir.
Medine, Basra, Kûfe, Bağdat, Fustat gibi İslam şehirleri, doğrudan Müslümanlar tarafından
kurulmuştur. İslamın üç kıtaya yayılmasıyla İslam coğrafyasının sınırlarına katılan şehirler ise za-
manla İslam şehri kimliği kazanmıştır. İslam şehirlerinde medeniyetin hızla gelişmesi VII-XI. yüz-
yıllar arasında gerçekleşmiştir.
KARŞILAŞTIRALIM
“Burası Rum diyarı diye de bilinir. Çünkü eskiden Rumlarınmış. Müslümanlar orayı İslam’a açtılar. Şu
anda Müslüman Türkmenlerin idaresi altında yaşayan bir hayli Hristiyan vardır bu ülkede.
Bu ülke, dünyanın belki en güzel memleketi! Allah Teâlâ (c.c.) güzellikleri öbür ülkelere ayrı ayrı dağı-
tırken burada hepsini bir araya toplamış. Anadolu’ya geldiğimizde hangi zaviyeye gittiysek büyük alaka
gördük. Kadın erkek herkes bize ikramda bulunmakta yarışıyordu.
Antalya’ya vardığımda medresede konakladım. Şehir merkezinde bir Cuma Camii, medrese, pek çok
hamam, gayet düzenli planıyla kalabalık ve zengin çarşılar bulunmaktadır. Cuma Cami’inde güzel sesli
gençlerin her gün ikindiden sonra Fetih, Mülk ve Amme surelerini okumaları köklü bir adettir. Kahire,
İskenderiye ve Suriye tüccarları bu şehre gelip alışveriş ederler. Hristiyan tüccarlar etrafı duvarla çevrili bir
semtte oturuyor. Rumlar ve Yahudilerin kendilerine ait mahalleleri var. Müslüman ahali ise şehrin tam
merkezinde yaşamaktadır. Mahallelerin ve şehrin etrafı surlarla çevrilidir.”
Ebu Abdullah Muhammed İbn Battûta Tanci, İbn Battûta Seyahatnamesi, s. 401-404’ten özetlenmiştir.
XIV. yüzyılda Anadolu’yu gezen İbn Battûta İslam şehirlerinin hangi niteliklerini ön plana
çıkarmıştır?
14 Mustafa Sabri Küçükaşçı, “Şehir,” DİA, C 38, s. 444.
109