Page 15 - İslam Kültür ve Medeniyeti 4. Ünite
P. 15
IV. ÜNİTE
İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE İLİM
Eski Çağ’da Ninova, Bergama ve İskenderiye kütüphanelerinden sonra tarihin en gelişmiş kütüphaneleri
İslam dünyasında ortaya çıkmıştır. Bağdat Kütüphanesi bunların başında gelir.
Abbasiler Dönem’i’nde Çin üzerinden gelen kâğıt imalatının öğrenilmesi, kitap yazımını ko-
laylaşmıştır. VIII. yüzyılın sonlarına doğru Bağdat’ta bir kâğıt imalathanesinin kurulması, telif fa-
aliyetlerinin artmasına ve kitap ticaretinin yaygınlaşmasına vesile olmuştur. Bağdat, Şam, Kahire
ve Basra gibi şehirlerde Sûku’l-Verrâkîn diye adlandırılan kitap çarşıları kurulmuştur. Halife Mansur
Bizans imparatoru ile kitap temini için yazışmış; onun Dönem’i’nde tercüme eserlerin sayısı art-
mıştır. Sahaflık mesleği, erken dönemden itibaren yaygınlaşmış olup günümüzde İslam dünyasın-
da varlığını sürdürmektedir.
Abbasiler Dönem’i’nde VIII. yüzyıldan itibaren Bağdat, Mısır ve İslam dünyasının çeşitli bölge-
lerinde kütüphane sahibi olan çok sayıda âlim yaşamıştır. Tercüme merkezi ve kütüphane işleviy-
le ön plana çıkan Beytü’l-Hikme, Abbasiler’in başkentinin, Bağdat’tan Sâmerrâ’ya taşınmasından
sonra araştırma merkezi olma özelliğini kaybetmiş ancak kütüphane fonksiyonunu sürdürmüştür.
Sâmerrâ’da Hizânetü’l-Hikme adıyla büyük bir kütüphane kurulmuştur.
BİLGİ NOTU
“Kütüphanelerde, genişliğine göre sayıları değişmekle birlikte genellikle görevli olarak müdür
durumunda görev yapan Sâhib; idârî ve mâlî işleri yürüten Hâzin; okuyucuya aradığı kitabı raflarda
bulma veya dolaptan alıp mütalâa salonuna getirme görevini yerine getiren Münâviller; temizlik
hizmetlerini yürüten Ferrâşlar; kitapları ciltleyen Mücellitler; tercüme ile uğraşan Mütercimler; ki-
tapları yazarak çoğaltan Müstensihler bulunurdu.
Matbaanın icat edilip İslam dünyasında kullanılışına kadar kitapların ilk nüshaları/kopyaları el
ile yazılır ve çoğaltılırdı. Bir metnin nüshasını çıkaran, kopya eden kişiye müstensih, yaptığı işe de
istinsah denir. İslam dünyasında istinsahla geçinen kişiler vardı; bunlardan yazısı güzel olanların ka-
zancı yüksek düzeyde olurdu. Kütüphane kadrolarında, ilmî ve yazı sanatındaki maharetiyle kendisini
ispatlamış müstensihler görevlendirilirdi. Bunlar kendi kütüphanelerinde bulunan eserlerin çoğaltıl-
masında olduğu kadar başka yerlerdeki kitapların, kurumlarına kazandırılmasında görev yaparlardı.”
İsmail Erünsal, “Kütüphane”, DİA. C27, s. 11.
75