Page 12 - İslam Kültür ve Medeniyeti 4. Ünite
P. 12

IV. ÜNİTE
               İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNDE İLİM



              Akli ve bütüncül tavır: Müslümanların ilim anlayışı, din ve din dışı gibi bir ayrım içermeyen,
          bütüncül bir dünya görüşüne sahiptir. Müslümanlar, aklın muhatap olduğu vahye dayalı hakikatler
          ile deney ve gözleme dayanan araştırma sonuçları arasında çelişki yaşamamıştır.

              Ahlaki tavır: Karşılıklı görüşlere saygı, bilginin kaynağının belirtilmesi, iç ve dış tenkidin ya-
          pılması, varılan sonucun paylaşılması, ilmî güvenilirliği sağlayan yegane ölçütler olarak dünya ilim
          mirasına kazandırılmıştır.                            BİLGİ NOTU
                                                         “Günümüz dünyasının sahip olduğu bilimsel birikimde
              İslam dünyasındaki ilmî gelişmeler, XI.   Müslümanların ilmî çalışmalarının hem aktarıcı, hem de
          yüzyılın sonlarından itibaren ortaya çıkan    oluşturucu rolü, bilimler tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin’in
          şu üç siyasi olaydan olumsuz etkilenmiştir:   eser ve çalışmalarında geniş şekilde ele alınmıştır.”
                                                                            Sefer Turan, Bilim Tarihi Sohbetleri;
             •  Haçlı Seferleri                                                 Bilimler Tarihçisi Fuat Sezgin.
             •  Moğol istilası

             •  Endülüs’ün Müslümanların elinden çıkması

              Bugünkü bilim ve teknoloji konusundaki birikimin ortaya çıkmasındaki en büyük pay, Müs-
          lümanlardan elde edilen bilgi birikimidir. Zira İslam Dünyası’ndaki ilmî ve teknolojik gelişmeler,
          çeşitli temaslar yoluyla XII. yüzyıldan itibaren Avrupa’ya aktarılmaya başlanmıştır. Bu aktarım, üç
          güzergâh üzerinden gerçekleşmiştir. Bunlar:

                ● Anadolu
                ● Kuzey Afrika - Sicilya - İtalya
                ● Kuzey Afrika - Endülüs


              Avrupa’da bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler; Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform ha-
          reketleri sırasındaki tercüme faaliyetleri ardından, aydınlanma ile devam ederek günümüze kadar
          sürmüştür. Avrupa merkezlerinde kurulan eğitim kurumlarında Arapçadan tercüme edilen eser-
          lerin oluşturduğu müfredat kullanılmıştır. Tercüme hareketi yoluyla medeniyetler arasındaki bilgi
          aktarımı, bugün bütün insanlığın ortak mirasına dönüşmüş durumdadır. Bu birikimin oluşması ve
          aktarılmasında en büyük pay Müslümanlara aittir.
                      BİLGİ NOTU

               “Avrupa’daki gelişmelerin Müslümanların ilim ve teknolojide ulaştıkları seviyeden esinlenerek başladı-
            ğına dair Avrupalı yazarlar şunları söyler:  “Fransa, ilk kâğıt imalathanelerini... Endülüs’e borçludur. Emir’in
            kâtiplerinden biri, resmî evrakı evinde yazdıktan sonra, hususi bir teksir dairesine yollamak alışkanlığın-
            daydı. Baskı (tab) dairesi, her halde bizim, mekânizmasını bilmediğimiz iptidai bir matbaaydı: Resmi ev-
            rak, hükümet memurlarına oradan dağıtılırdı.”
                                                                        Philip Hitti, “Pecis d’histoire des Arabes”
               “E.F. Gautier de bu gerçeği şöyle dile getirir: “Ucuz kâğıt olan pamuk kâğıdını bizim Batı’ ya, Müslü-
            manlar sokmuşlardır. Miladi XII. asırda, Endülüs’ün Xativa fabrikası, Batı Avrupa’nın ihtiyacını temin et-
            miştir... Hülasa parşömeni ortadan kaldırmış olan kitap kâğıdını, Müslümanlar icat etmişlerdi. Eğer İslam
            Medeniyetinin kitap, barut ve pusula gibi mirasları Batı’nın elinin altında bulunmasaydı, bizim Röne-
            sans’ın nasıl bir şey olacağını, biraz göz önüne getirmeliyiz.”
                                                                 E.F. Gautier, “Moeurs et Coutumes de Musulmans”



                                                         72
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17