Page 37 - Tefsir Okumaları 4. Ünite
P. 37

4. ÜNİTE



           Ayrıca  zaman  zaman  diğer  ayetlere,  hadislere,  sahabe  sözlerine  ve  tabiînin  görüşlerine  de

           başvurur.  İtikadi  konularda  Mu’tezile  ile  ehl-i  sünnet  arasındaki  tartışmalı  konulara  değinir  ve
           genellikle  ehl-i  sünnetin  görüşlerini  benimser.

                  Tefsir tarihimizin en önemli eserlerinden biri sayılan Envaru’t-Tenzil, yüzyıllar boyunca ilim
           meclislerinde  ve  medreselerde  ders  kitabı  olarak  okutulmuştur.


                  Nâsırüddin Muhammed el-Beyzâvî’yi Tanıyalım (ö.1286)

                  Envâru’t-Tenzil  ve  Esrâru’t-Te’vil  adlı  meşhur  tefsir  kitabının  müellifi  olan  Nâsıruddin
           Muhammed el-Beyzâvî, bugün İran sınırları içerisinde olan Beyza şehrinde doğmuştur. Doğum

           tarihi net olmamakla birlikte 1189 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Şiraz’da kadılık ve baş
           kadılık yaptığı için ‘Kadı Beyzâvi’ diye anılmıştır. Çocukluğunu Beyza’da yaşayan bu büyük âlimin
           hayatının  çoğu  Şiraz’da  geçmiştir.    1286  yılında  Tebriz’de  vefat  etmiştir.

                  Beyzâvî  daha  çok  tefsir  alanında  meşhur  olsa  da  o  aynı  zamanda  büyük  bir  fakih  ve

           kelamcıdır.  Kelamın  dinî  ilimler  içerisinde  çok  önemli  bir  yeri  olduğunu  dile  getiren  Beyzâvî,
           yaşadığı  dönemde  çok  yaygın  olan  felsefeyle  de  ilgilenmiş  ve  bu  iki  ilmî  disiplini  birbirinden
           ayrılmayacak  şekilde  bir  araya  getirmiştir.

                  Çok yönlü bir âlim olan Beyzâvî hadis, nahiv, mantık, astronomi, tarih ve kozmografya ile

           de ilgilenmiştir. Eserleri yüzyıllar boyunca Osmanlı medreselerinde ve diğer ilim meclislerinde
           ders  kitabı  olarak  okutulmuştur. 39

                  Envaru’t-Tenzil Ve Esraru’t-Te’vil / Ahzâb suresi, 59.ayet

                  Kadı Beyzâvî’nin Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t-Te’vil adlı eserinde bu ayet tefsir edilirken, şu

           hususlar  ön  plana  çıkmıştır:

                  Müellif,

                  Ayette geçen ’ّنِهِبيِبٰـَلَج نِم َّنِهيَلَع َنيِنْدُي   ifadesinin ne anlama geldiğini açıklamıştır.
                                              ْ

                  Dirayet tefsirlerinin özelliklerine uygun olarak Arapçayla ilgili bir açıklama yapmış ve  ْنــِم
           harf-i  cerrinin  teb’îd  (kısmilik)  ifade  ettiğini  belirtmiştir.

                  Tesettürün mümine hanımları köle kadınlardan ayıran bir özellik ve kötü niyetli insanların
           vereceği  zararlardan  koruyan  bir  unsur  olduğunu  vurgulamıştır.








                                                                                                             َ
                                                                                               َ
                                                                          ِ
                 نههوجو نيطغي } َّنِهِبيِبـَلج نِم َّنِهيَلَع َنيِنْدي َنيِنِمْؤمْلٱ ءاسِنو  َ كِتـَنبو  َ كِجوْزلأ لُق ىِبَّنلٱ اَهيأي {
                                                                                                             ُّ ٰ
                                                                                    ٰ َ َ
                                                                                             ٰ
                                                                             َ َ
                                          ٰ َ
                                                              ُ
                                                                       ُ
                                                                                                     ُّ
                                                     ْ
           39   DİA, ‘Beyzâvi’ mad. C 6, s,100-103.
                                                           223
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42