Page 39 - Tefsir Okumaları 4. Ünite
P. 39

4. ÜNİTE



           Busra şehrinde doğdu. Dönemin önemli âlimlerinden tefsir, hadis, kıraat, fıkıh ve kelam ilimleri

           tahsil ederek onlardan icazet aldı. Müderrislik, müftülük ve mahkeme heyeti üyeliği gibi çeşitli
           görevlerde bulundu. 1373 yılında vefat etti ve Dımaşk’ta hocası İbn Teymiyye’nin yanına defnedildi.

                  Tefsir  tarihinde  selefi  ekolün  temsilcilerinden  biri  olarak  kabul  edilen  ve  fıkıhta  Şâfiî
           mezhebine mensup olan İbn Kesîr, hayatı boyunca mezhep taassubundan uzak bir ilmî tavır

           ortaya koymuştur. Meşhur selefî âlim İbn Teymiye’nin kelam ve siyasetle ilgili görüşlerinden çok
           etkilenmiş,  dinî-siyasî  konularda  O’nun  görüşlerine  bağlı  kalmıştır.  İbn  Kesîr,  hayatı  boyunca
           yöneticiler ve âlimler dâhil, insanların güven duyduğu biri olarak yaşamıştır. Önemli dinî ve siyasî
           meselelerde  onun  fetvasına  başvurulmuş  ve  verdiği  kararlara  uyulmuştur.


                  Tefsir, fıkıh, hadis ve İslam tarihi alanlarında birçok eser yazmış olan İbn Kesîr’in özellikle
           iki eseri çok meşhur olmuştur. Bunlar Tefsiru’l- Kur’ani’l- Azim ve El-Bidaye ve’n-Nihaye’dir. İlim
           geleneğimizin en önemli kaynak eserleri arasında yer alan El-Bidaye ve’n-Nihaye, İbn Kesîr’in

           büyük tarihçiler arasında sayılmasına sebep olmuştur. Bu eser olayları kronolojik sırayla anlatan
           umumi bir İslam Tarihidir. 42

                  Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm / Ahzâb suresi, 59.ayet:

                  İbn Kesir’in Tefsiru’l- Kur’ani’l- Azim adlı eserinde, bu ayet yorumlanırken şu hususlar ön

           plana  çıkmıştır:

                  Müellif,

                  Rivayet tefsirlerinin genel özelliği olan; ayetleri rivayetler ışığında açıklama usulünü, bu

           ayetin  tefsirinde  de  uygulamıştır.

                  Kendisi, ayetin genel olarak hangi manaları ifade ettiğini belirttikten sonra, ayette geçen
           ‘cilbab’ kelimesinin ne manaya geldiği ile ilgili, farklı âlimlerin görüşlerini nakletmiş, konuyla ilgili
           kendi  kanaatini  de  “cilbab,  bugün  ‘kamis’  anlamındadır”  diyerek  belirtmiştir.


                  Ayrıca bu ayetteki tesettür emrinin muhtevasının ne olduğu ve sahabe hanımları tarafından
           nasıl  uygulandığı  ile  ilgili  rivayetleri  aktarmıştır.

                  Tesettürün  mümine  hanımları  köle  kadınlardan  ayıran  bir  giyim  tarzı  olduğundan  ve
           mümine  hanımlara  sağladığı  faydalardan  bahseden  rivayetleri  paylaşmıştır.








                  Tefsir:

           ةــصاخ ــــــ تاــنمؤملا ءاــسنلا رــمأي نأ ًاميلــست ملــسو هــيلع هــللا ىــلص هلوــسر ًارــمآ ىــلاعت لوــقي



           42   DİA,’ İBN KESÎR, Ebü’l-Fidâ’ mad. C 20, s.133.



                                                           225
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44