Page 8 - Siyer 1. Ünite
P. 8

SIYER

                     Habeşlilerin Yemen’e hâkim olmasıyla bu din, Necran Arapları arasında yayılmıştır. Fakat Yahu-
                     diliği kabul eden bazı Himyer hükümdarları, bölgede yaşayan Hıristiyanlara baskı uygulayarak
                     kendi dinlerini zorla benimsetmeye çalışmışlardır.
                                                               17
                     Mecûsîlik
                     Mecûsîlik, dinin esas kurucusu kabul edilen Zerdüşt’ün öğretileri ile eski İran inanç ve gelenekle-
                     rinin karışımından oluşmuş karmaşık bir dindir. Sâsânîlerin siyasi ve askerî gücüyle doğru orantılı
                     olarak gelişen Mecûsîlik daha çok yönetici sınıf ve zenginlerin dini olarak tanınmış ve yayılmıştır.
                                                                                                   18
                     Sâsânîlerin, Mecûsîliği ulusal bir din olarak görmeleri, dinlerini yaymaktan çok siyasi ve ekonomik
                     hâkimiyete önem vermeleri bu dinin Araplar arasında rağbet görmesine engel olmuştur. Bu yüzden
                     siyaseten Sâsânîlere bağlı Hîreliler bile Mecûsîliği değil Hıristiyanlığı kabul etmişlerdi. 19

                     Sâbiîlik
                     Sâbiîlik, eski Bâbil ve İran dinleri ile Yahudi ve Hıristiyanlığa ait inanışlardan müteşekkil bir
                     karışımdır. Kur’an’da da bahsi geçen Sâbiîlik inancının merkezi, Arapların Cezire adını ver-
                     dikleri bölgede yer alan Harran şehridir. Güney Arapları arasında güneşe ve yıldızlara tapan
                     kabilelerin bulunması Sâbiîliğin Araplarca kabul edildiğini gösterir.
                                                                              20
                                     Putperestlik

                                     Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa etmesiyle birlikte Mekke, tevhidin merkezi kabul
                                     edilmiş ve oğlu İsmail (a.s.)*  tarafından bu itikadın devamı sağlanmıştır.  Ancak
                                                                                             21
                                     Allah’ın (c.c.)  birliği manasına gelen tevhidin sembolü olan Kâbe, daha sonra şirkin
                                     simgesi olan putlarla doldurulmuştur. Allah’a (c.c.)  ortak koşmak anlamına gelen
                                     bu davranışı ilk başlatan kişinin Huzâa kabilesinin lideri Amr b. Luhay olduğu ka-
                                     bul edilir. Nitekim o, gittiği Şam bölgesindeki halkın tapmakta olduğu putlardan
                                     birini alarak Kâbe’nin etrafına yerleştirmiş böylece Mekkeliler asıl dinlerini unu-
                                     tup putlara tapmaya başlamışlardır. Araplar Kâbe’ye gösterdikleri saygıyı put-
                                     lara da göstererek zamanla put evleri inşa etmişler, Kâbe gibi buraları da tavaf
                                     ederek kurbanlar sunmuşlardır. Putperestliği şirk kabul eden Kur’an’a göre müş-
                                     rik Araplar, bu yaptıkları ile Allah’ın (c.c.)  bağışlamayacağı en büyük günahı işlemiş
                                     kabul edilmektedir. 22

                                     Cahiliye Dönemi müşrik inancına göre tanrıların hoşnutluğunu kazanmak için
                                     dua etmek, kurbanlar kesmek ve sadaka vermek gerekir. Bu tür ibadetlerin asıl
                                     gayesi; savaşta galip gelmek, sıhhat kazanmak, erkek evlat sahibi olmak için put-
               Görsel 1.3: Cahiliye
             Dönemi’nde  putperestlik   ların yardımını temin etmekti.
                   yaygındı.         Cahiliye Araplarına göre tüm ibadet ve iyilik sadece dünyaya ait isteklerin ger-
                                     çekleşmesi adına yapılırdı. Zira onların büyük çoğunluğu ahirete inanmayı es-
                     kilerin masalları saymaktaydılar. Araplar genelde mabut olarak Allah’ı (c.c.)  kabul etmiş olsa da sıkıntı
                     anında O’nunla kendi arasında bağ kurduğuna inandıkları putlara ibadet etmiştir.  Uluhiyet ve rubu-
                                                                                     23
                     biyette Allah’ın (c.c.)  dışında başka varlıklar edinerek şirke bulaşmış olan cahiliye inanışına göre putlar
                     dışında melek, cin ya da tabiat güçlerinden biriyle de uluhiyet ilişkisi kurulabilir. Müşrik Araplar bu
                     sebeplerle Allah (c.c.)  katında saygın bir yeri olduğunu kabul ettikleri bu varlıklara da ibadet ediyorlar-
                     dı. Önemli kararlarını putlarına danışmadan almayan müşrikler, bunu dinî bir vecibe addederlerdi.
                     Onlar putlarına sadece şefaatini umarak değil öfkesinden korunmak için de tazimde bulunurlardı.
                                                                                                  24
                     17  Şemsettin Günaltay, İslam Öncesi Araplar ve Dinleri, s. 89-94.
                     18  Şinasi Gündüz, “Mecûsîlik”,  DİA, C 28, s. 279-280.
                     19  İbrahim Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s. 50.
                     20  bk. Bakara suresi, 62. ayet; Şemsettin Günaltay, İslam Öncesi Araplar ve Dinleri, s. 83-86.
                     21  bk. Âl-i İmrân suresi, 96. ayet; Bakara suresi, 125-129. ayetler.
                     22  bk. Nisâ suresi, 116. ayet; Ahmet Güç, “Putperestlik” , DİA, C 36, s. 366-367.
                     23  bk. Neml suresi, 67-68. ayetler; bk. Yûnus suresi, 18. ayet.
                     24  bk. Âdem Apak, İslam Öncesi Arap Tarihi ve Kültürü, s. 275-292.
                      * Aleyhisselam: Allah’ın selamı onun üzerine olsun.



                    2020
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13