Page 14 - Fıkıh Okumaları 5. Ünite
P. 14

5. ÜNİTE









                          BİLGİ KUTUSU

                            Osmanlı’nın  son  dönem  fıkıh  eserlerinden  Mecelle’de  mal  şöyle
                     tanımlanmıştır:  “Mal, tab’-ı insânî mail olup da vakt-i hâcet için iddihar olunabilen
                     şeydir  ki  menkule  ve  gayr-i  menkule  şamil  olur.”  (Mecelle,  md.  126.)
                     Yani mal, insan tabiatının meylettiği, ihtiyaç için elde biriktirilebilen şeyler olup,
                     menkul ve gayrimenkulü kapsamına alır.




               Sonuç olarak, insanların yeme, içme, giyinme, barınma, seyahat ve benzeri günlük ihtiyaçları için
        yararlandıkları  meşru  nitelikli  her  şey  fıkıhta  mal  kapsamında  değerlendirilmiştir.

               İslam’da Mülkiyet ve Malın Konumu: Mülkiyet kişi ile eşya/mal arasındaki hukuki bağa denir. Bu
        ilişki kişiye malı üzerinde meşru nitelikli tüm tasarruflarda bulunma ve başkasının o mal üzerinde tasarrufta
        bulunmasını engelleme yetkisini verir. Mülkiyet konusu tarihte çok büyük tartışmalara neden olmuştur.
        Geçen  yüzyılda  ortaya  çıkan  kapitalizm,  komünizm  ve  sosyalizm  gibi  ideolojilerin  temelini  mülkiyet
        tartışmaları  oluşturmuştur.

               İslam’a göre kâinatın ve dolaysıyla kâinattaki bütün varlıkların tek sahibi Allah’tır. Allah varlıkları
        insan için yaratmış ve onun hizmetine sunmuştur.  İnsan bu varlıklar üzerinde sınırsız malik değildir. Aksine
                                                        38
        o, Allah’ın belirlediği sınırlar çerçevesinde malda tasarrufta bulunma yetkisine sahip bir emanetçidir. Buna
        göre mal insanoğlunun elinde emanettir. Emanetçi nasıl ki malı sahibinin arzu ve istekleri doğrultusunda
        korur ve yönetir ise insan da sahip olduğu malı
        onun  asıl  sahibi  olan  Yüce  Allah’ın  koyduğu
        ilkeler  doğrultusunda  değerlendirir.  Bu
        konudaki temel ölçü varlıkların, asıl sahibinin
        Allah olduğunu kabul edip varlıkla olan ilişkiyi
        bu  anlayış  temelinde  kurmaktır.

               Kur’an-Kerim’de  mala  çok  önem
        verilmiştir.  İnsan  için  evlat  ne  kadar  önemli
        ise  mal  da  o  kadar  önemlidir.   Müminlerin
                                      39
        özelliklerinden  biri  zekât  verme  arzu  ve
        bilinciyle  çalışmaktır.   Kur’anda  ihtiyaçlarını
                             40
        karşılayacak  kadar  mal  kazandıktan  sonra
        gizli  açık  infakta  bulunan  kişi  ile  başkasına
        yük olan kişi karşılaştırılmış ve Müslümanlara
        birinci  tür  insanın  örnek  alınması  tavsiye
        edilmiştir.   Kur’an’a  göre  mal,  birey  ve
                  41
        toplumların  ayakta  dik  durabilmelerinin
        temel  unsurudur.  Bu  sebeple  malın  onu
                                                                   İslam’da kişinin mülkiyet hakkı korunmuştur.
        38 bk. Bakara suresi, 29. ayet; Câsiye suresi, 13. ayet.
        39 bk. Enfâl suresi, 28. ayet.
        40 bk.  Mü’minun suresi, 4. ayet.
        41 bk.  Nahl suresi, 75. ayet.



                                                          131
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19