Page 12 - Fıkıh Okumaları 5. Ünite
P. 12
5. ÜNİTE
Netice itibari ile müziğin mutlak olarak ya-
DEĞERLENDİRELİM saklanmadığı, aksine mubah bırakıldığı sonucuna
ulaşılabilir. Çünkü İslam dini insanın maddi ve ma-
nevi/estetik ihtiyaç ve arzularını meşruiyet çerçe-
İslam âlimlerinin görüşlerinden hareketle İs- vesinde karşılamasını mubah görmüştür. Bu ne-
lam’ın müziğe bakışını değerlendiriniz. denle birçok âlim müziği içerik, icrâ edildiği ortam
ve vesile olduğu hususlar gibi açılardan değerlen-
dirmişlerdir. Bu açıdan müziğin meşru olması için
dinin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı
olmaması, haramların işlenmesine yol açmaması, başkalarının hakkını ihlal etmemesi, kişiyi yapması ge-
reken görevlerinden alıkoymaması gibi prensiplere riayet edilmesi şart koşulmuştur. Ayrıca sektöre dö-
34
nüşmemesi ve bir başka milletin hayat tarzını teşvik etmemesi gerekir.
4.4. Oyun ve Eğlence
Eğlence, insanın çocukluğundan ölümüne kadar devam eden bir faaliyetidir. Çocukların oyunla-
rı, aynı zamanda birer eğlencedir. Sanat, müzik, tiyatro, sinema, festivaller ve spor oyunları gibi birçok
etkinlik eğlence kapsamına girer. Günümüzde eğlenceye dini sebeplerle tümüyle karşı çıkanlar olduğu
gibi eğlenmeyi hayatın merkezine yerleştirenler de vardır. Oysa her iki yaklaşım da sorgulanmaya açıktır.
İslam’da eğlence amaçsızca harcanan vakit olarak kabul edilmez. Nitekim meşru görülen eğlence türleri-
nin hepsinin spor yapma, ruhen dinlenme, rahatlama ve sağlıklı yaşam gibi çeşitli meşru amaçları vardır.
Dolaysıyla İslam meşru amaçlı eğlence türlerini tasvip etmiş, bizzat Hz. Peygamber bunun örnekliğini söz
ve uygulamalarında göstermiştir. Çünkü meşru içerik ve gayeli eğlence, ibadet ve çalışma dışında kalan
vakti de faydalı bir şekilde değerlendirmek anlamına gelir.
Hz. Peygamber Dönemi’nde evlilik törenleri ve bayramlarda insanların çeşitli çalgı aletleri eşliğin-
de eğlendikleri Allah’ın elçisinin zaman zaman insanları buna teşvik ettiği rivayet edilir. Resulullah (s.a.v)
düğünlerin herkesin duyacağı şekilde, tefler eşliğinde şarkılar söylenerek yapılmasını ve düğün ziyafeti
verilmesini tavsiye etmiştir. “Her kim düğün yemeğine davet edilirse davete katılsın. buyurarak Müslü-
”35
manların birbirinin sevinçlerini paylaşmalarını istemiştir. Hz. Peygamber zamanında bayramlarda çeşitli
eğlenceler düzenlenmiş, bu gelenek günümüze değin sürmüştür.
İslam’a göre oyun ve eğlencenin insanlık onur ve haysiyetine yakışacak nitelikte olması gerekir.
Ayrıca eğlenme ve dinlenme ihtiyacı, temel inanç ve ibadet ilkelerine aykırı olmamalıdır. Buna göre insa-
nın dinlenme ve eğlenme ihtiyacı, temel inanç ve ahlak ilkelerine ters düşmeyecek bir biçimde olmalıdır.
Bu nedenle örneğin daha çok çalışmaya yardımcı olsun diye, meşru bir oyun ve eğlenceyle kendini rahat-
latmak yanlış değildir. O hâlde eğlenerek dinlenmenin ve bu kapsamda ele alınacak olan oyunun mubah
olduğu söylenebilir. Burada önemli olan bu eğlenmenin ölçülerinin doğru tesbit edilmesi ve bu ölçüler
içinde kalınmasıdır. Eğlenmede temel ölçü İslam’ın inanç ve ibadet ilkelerine aykırı olmamasıdır. Ayrıca
İslam’ın bir yasağının çiğnenmesine, bir emrinin terk edilmesine yol açan bütün oyun ve eğlenceler de
yasaktır. Bu nedenle içerisinde kumar bulunan her türlü oyun haramdır. Bu hususta Hz. Peygamber’in;
“Sizi Allah’ı anmaktan alıkoyan her şey meysirdir (kumardır).” hadisi ölçü alınmalıdır.
36
34 Apaydın, Yunus, “Müsıkî”, DİA, XXXI, 263.
35 Müslim, Nikah, 98.
36 Zeylaî, Nasbü’r-râye, IV, 275
129