Page 16 - Fıkıh Okumaları 3. Ünite
P. 16

3. ÜNİTE




          de sünnet (bazılarına göre sünnet-i kifâye), diğer günlerde müstehap (mendub)  diyenler de
          vardır.


               İtikâfın sahih olması için ona niyet edilmesi ve guslü gerektirecek bir hâlin olmaması
          şarttır. Mescitte beklemek itikâfın rüknüdür. Fıkıh âlimlerinin çoğunluğuna göre itikâf ko-
          nusunda erkeklerle kadınlar arasında önemli bir fark yoktur. Yalnız kadınların, özel hâlle-
          rinde camiden ayrıl maları gerekir. Hanefiler’e göre ise kadınların, kendi evlerinde namaz
          için tahsis ettikleri yerler varsa orada itikâfa girmeleri daha iyi olup camide itikâfa girmeleri
          mekruhtur.


               Ebu Hanife’ye göre nafile itikâfın en azı bir gündür. İmam Şâfiî ise bir anı bile yeterli bu-
          lur.


               İtikâfa giren kimse mescidden ancak şeri, zaruri ve tabii ihtiyaçları için çıkabilir. Herhangi
          bir ihtiyaç yokken ve mazeret dışında mescidden çıkmak itikâfı bozar. İtikâfda olan kimsenin
          yemesi, içmesi ve uyuması mescidde olur. Ramazanın son on gününü ve cemaatı kalabalık
          olan mescidi tercih etmek, kötü ve çirkin söz söylemekten sakınmak, Kur’an, hadis okumak,
          araştırmak, Allah’ı zikir ve ibadetle meşgul olmak ve temiz elbise giyip güzel kokular sürün-
          mek itikâfın adabındandır.

                2. ZEKÂT



             Sizce İslam dininde yardımlaşmaya niçin büyük önem verilmiştir?


              İslam’ın beş şartından birisi olan zekât, toplumun varlıklı kesiminden yoksul kesimine
          mal ve beraberinde saygı ve sevgi akışını sağlayan mali bir ibadettir. Kelime anlamı “artma,
          çoğalma, temizleme, arınma ve berekettir.”      33


             İLKELER ÇIKARALIM


             “Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kır-
             mayan kimselerin Allah katında ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeye-
             ceklerdir.”
                                                                                  Bakara suresi, 262. ayet.

             ‘‘Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıkla-
             rımızdan hayra harcayın. Size verilse gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı,
             hayır diye vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah zengindir, övgüye layıktır.’
                                                                                  Bakara suresi, 267. ayet.


             Yukarıdaki ayetlerden zekâtın nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili ilkeler çıkaralım.






          33 MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 398.

                                                           65
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21