Page 11 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5. Ünite
P. 11
Maturidilik, Ebû Mansur Muhammed b.
Mahmud el-Maturidi es-Semerkandi’nin
(ö.333/944) görüş ve düşünceleri çevresinde
oluşmuş itikadi ekoldür. İmam Maturidi, 862
yılında Semerkand’da Maturid mahallesinde
doğmuş ve 944 yılında aynı yerde vefat et-
miştir. Fıkıh konularında Hanefi mezhebinin
görüşlerini kabul etmiştir. İmam Maturidi,
inanç konusunda da Ebû Hanife’den etkilen-
miş, onun eserlerinde geçen konuları ayrın-
tılarıyla açıklamıştır. Dinî konuları herhangi
bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde aklî ve
9
naklî delillerle ispatlamıştır.
Maturidilik, özellikle Türkler arasında ta-
Görsel 5.4: Ebû Mansur el-Matüridî’nin türbesi, nınmış ve kabul edilmiştir. Bu mezhep Tür-
Özbekistan. kiye, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan,
Pakistan, Malezya ve Endonezya’yı kapsa-
Bilgi Kutusu yan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Dinî
10
konularda sadece dinî metinlerde geçen ifa-
Aklî Delil: Bütün öncülleri akla dayanan deleri görünen şekliyle (zâhiri) alan gruplar
delildir.
ile daha çok akla öncelik veren Mutezile’nin
Naklî Delil: Bütün öncülleri nakle din anlayışını isabetli bulmayan Maturidi,
dayanan delildir. dikkatli bir şekilde dinî nakillerle aklı uzlaş-
11
(bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Delil”, TDV İslam tırma yoluna yönelmiştir.
Ansiklopedisi, C 9, s. 137.) Maturidiliğe göre Allah’ın (c.c.) varlığı ve
sıfatları, peygamberlik, ahiret inancı gibi
bilgiler akılla kavranabilir. İnsanlar akıllarını
kullanarak davranışlarının iyi ve kötü olup olmadığını kavrayabilir. İmanın tamamlanması
için amel çok önemlidir. Büyük günah işleyen kimse dinden çıkmaz fakat günahkâr olur,
tövbe ederse affedilmesi umulur. 12
Bilgi Kutusu
Maturidiliğin genel prensipleri şöyledir: Allah (c.c.) vardır, birdir, eşi ve benzeri
yoktur. İnsanın, akıl yoluyla Allah’ın (c.c.) varlığına ulaşması mümkündür. Çünkü
Allah, insandan aklını kullanmasını, düşünmesini ve ibret almasını istemektedir.
Bunun için de akıl Allah’ı (c.c.) tanıma konusunda bağımsızdır ancak yükümlülük
ifade eden hükümleri tanıma konusunda bağımsız değildir. Allah (c.c.) her şeyi
bir hikmet üzere yaratır. Hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır. Kur’an-ı Kerim Allah
(c.c.) kelamıdır ve Allah’ın (c.c.) kelam sıfatı onun zatıyla birlikte var olan ezeli bir
sıfattır. Kur’an’ın harfleri ve sesleri sonradan yaratılmıştır. İnsanın fiilleri yaratma
bakımından Allah’a (c.c.); kesb (kazanma) yönünden insana aittir. İnsana cüz’î
irade verilmiştir. Bundan dolayı da insan tüm fiillerinden sorumlu olan bir varlıktır.
İnsan bir şeyi yapmak istediği zaman Allah (c.c.), bu fiilin gerçekleşmesi için kudret
yaratır ve insan da bu kudretle o fiili gerçekleştirir.
(bk. Bekir Topaloğlu, “Mâtürîdî”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 28, s.151-157.)
9 bk. Ahmet Turan, İslam Mezhepleri Tarihi, s. 169.
10 bk. Mustafa Öz, Başlangıçtan Günümüze İslam Mezhepleri Tarihi, s. 427.
11 bk. Ebû Mansur el-Mâturidi, Kitâbu’t-Tevhîd, s. 51-53.
12 bk. Abdulkâhir Bağdâdî, Mezhepler Arasındaki Farklar, s. 37.
122