Page 10 - İslam Tarihi 6. Ünite
P. 10
4.3. İslam Coğrafyasının Korunmasında Osmanlıların Rolü
Batı Anadolu’nun kuzeyinde bir Türkmen beyliği olarak ortaya çıkıp zamanla üç kıtaya yayılan ve Türk-İs-
lam dünyasında en uzun ömürlü devlet olan Osmanlı Devleti, Bitinya bölgesinde (Bilecik-Bursa-İznik) kuru-
luşunu tamamladıktan sonra özellikle batı ve doğu istikametinde büyümeye başlamıştır. Batı istikametinde
yapılan fetihlerle Balkanların hâkimiyeti, doğu istikametinde yapılan ilhaklarla da Anadolu’nun siyasi birliği
sağlanmıştır. Fatih Sultan Mehmet Devri’nde Os-
manlı Devleti’nin sınırları Tuna’dan Fırat’a kadar
ulaşmıştır. II. Bayezid Devri’nde İran Safevî Devleti
ile Doğu Anadolu’nun, Memlük Devleti ile Güney-
doğu Anadolu’nun hâkimiyetini sağlama husu-
sunda mücadele edilmiştir. Yavuz Sultan Selim ile
Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde yapılan İran,
Suriye, Mısır, Irak, Yemen ve Hint seferleri sonucu
Osmanlı Devleti büyük bir alana hâkim olmuştur.
Osmanlı Devleti böylece 11. asırda bozulan İslam
siyasi birliğini coğrafi olarak yeniden tesis etmiş-
tir. 1517’de Mısır’a hâkim olan Yavuz Sultan Selim
saltanat ve hilafeti birleştirerek devletin gücünü
Görsel 6.3 artırmıştır. 11
Balkanlardaki Osmanlı mirası: Mostar Köprüsü Osmanlı, 15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleştirdi-
ği fetihlerle bir dünya devleti hâline gelmişti. Nitekim Endülüs, Kuzey Afrika ve Hindistan gibi coğrafyalarda
yaşayan Müslümanlar bu sebeple Osmanlıyı bir kurtarıcı olarak görmüşlerdir. Müslümanlar gayrimüslim-
lerin saldırı ve baskılarına karşı zor durumda kaldıkların-
da Osmanlıdan yardım talep etmişlerdir. Gerek uzaklık
gerekse dâhili sorunlar sebebiyle Osmanlı Devleti zaman
HÂŞİYE zaman yardım etmekte zorlansa da İslam coğrafyasının
yabancı işgali altına girmemesi için mücadele etmiştir.
Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere üç kıtada hüküm
Endonezya’daki Müslüman Açe Sultanlığı 16. süren Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının genişle-
yüzyılda Portekiz saldırılarına karşı Osmanlı mesiyle hâkimiyeti altına giren dinî ve etnik grupların
Devleti’nden yardım talep etmişti. II. Selim Os- çeşitliliği artmıştı. Öyle ki Osmanlı topraklarında Türk,
manlıya bağlılıklarını bildiren Açelilere askerî Arap, Boşnak ve Arnavut gibi Müslüman toplulukların ya-
birlik ve savaş malzemesinin yanında meslek nında, Müslüman olmayan farklı etnik kökenden din ve
erbabı ve sanatkâr kimseler de göndermiştir. mezheplere mensup topluluklar da yaşıyordu. Osmanlı
Osmanlılar ile Açeliler arasındaki münasebet- idaresi tek bir çatı altında toplanan farklı millet ve etnik
ler asırlarca devam etmiştir. Sıkıntılı zamanla- grupları adaletle yönetmiştir. Sistemli bir iskân politikası
rında Türklere yardım etmekten geri kalmayan uygulanarak fetihler kalıcı hâle getirilirken din ve ibadet
Açeliler Kırım Savaşı’nda savaş harcamalarına özgürlüğü politikası ile fethedilen yerlerde halkın sempa-
maddi katkıda bulunarak Osmanlıya destekle- tisi kazanılmıştır. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler
rini bir defa daha ortaya koymuşlardır. yan yana ibadet etme ve kendi kültürel kimliklerini zen-
(bk. İsmail Hakkı Göksoy, “Güneydoğu Asya ginleştirme imkânı bulabilmişlerdir. Osmanlıların uygula-
dığı bu çok kültürlü yaşam sayesinde asırlardan beri din
İslâm Ülkelerinde Türk İzleri” , ve mezhep kavgalarının yaşandığı Orta Doğu, Kafkaslar
Türkler Ansiklopedisi, C 9, s. 618-625.) ve Balkanlarda huzur ve asayiş sağlanmıştır. Osmanlı
12
Devleti’nin uyguladığı bu politika, coğrafi sınırların uzun-
ca bir süre korunmasında önemli bir faktör olmuştur.
11 bk. Mustafa Alkan, “Osmanlı Devletinin ‘İslam Birliği’ Siyaseti: Ortadoğu’nun Osmanlılaşması”, Gazi Akademik Bakış
Dergisi, C 9, S 18, s. 20-30.
12 bk. Uğur Kurtaran, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Millet Sistemi”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S 8, s. 58-63.
110