Page 9 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 9

6. ÜNİTE                        ADAB-I MUAŞERET


                                                          Allah Teala elbiseyi kibrin, gururun, servetin
                Ashâb-ı kirâmdan Mâlik bin Nadla      ve şehvetin, başkalarına üstünlük taslamanın
             anlatıyor; “Bir gün dağınık bir kıyafet-  vasıtası olarak kullanmayı da ayıplar ve yasak-
             le Peygamberimiz’in (s.a.v) ziyareti-    lar. Bu yanlışlara düşmemek ise takva ehli iyi bir
             ne gitmiştim. Beni bu şekilde gören      mümin olmak sayesinde gerçekleşebilir. İşte bu
             Efendimiz sordu:                         sebeple ayet-i kerimede bedenimize giymemiz
             – Senin malın mülkün var mı?             gereken elbise ile kalbimize ait olan takva elbi-
             – Evet, var Yâ Resulullah!” dedim.       sesi bir arada anılmıştır.
             – Ne gibi malların var? dedi. Ben de:        İslam, dış dünyamızın temizliği kadar, iç

             – Allah bana deve, koyun, at sürüleri,   dünyamızın temizliği ile de ilgilenir ve her ikisi-
             arpa ve buğday harmanları ihsan et-      ni birden geliştirmemizi ister. Kur’an-ı Kerim’de,
             miştir, dedim. Bunun üzerine Sevgili     “Elbiseni tertemiz tut.” 467  emri ise Hz. Pey-
             Peygamberimiz:                           gamber’in maddî olarak elbisesini necâset vb.
             – Allah sana mal mülk ihsan etmişse      pisliklerden temiz tutması, mânevî olarak da
             onun nimetinin ve ikramının eseri        güzel ahlâkla bağdaşmayan davranışlardan ve
             üzerinde görünsün, buyurdu.”  (Ebû       günahlardan  nefsini arındırması anlamında yo-
             Dâvûd, Libâs, 14.)
                                                      rumlanmıştır. 468

                                                          Elbise, temizlik ve zerafeti yansıttığı kadar
                                                      tevazu ve vakarı da yansıtmalıdır. Şu hâlde
                                                      tertipli ve temiz giysilerle, kibirlilik ve kendini
                     “İsraf etmemek ve kibre          beğenmişliği ifade eden elbiseleri, birbirinden
                kapılmamak şartıyla yiyiniz, içiniz,   ayırmak gerekir. Bir Müslüman’ın imkânları nis-
                  tasadduk ediniz ve giyininiz.”      betinde kibre kapılmadan, düzgün bir kıyafeti
                          (Buhârî, Libâs, 1.)         tercih etmesi kuşkusuz çok önemlidir. Nitekim
                                                      Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Kalbinde zerre
            kadar kibir bulunan kişi cennete giremeyecektir.” buyurmuştur. Kendisine, “İnsan, elbise-
            sinin ve ayakkabısının güzel olmasını ister”, denilince Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), “Allah
            güzeldir, güzel olanı sever. Kibir ise hakkı beğenmemek, şımarmak ve insanları küçümsemektir,
            buyurmuştur.” 469

                İslam, her konuda olduğu gibi, giyim kuşamda da en iyiyi ve en güzeli aramıştır. Maddi
            ve manevi temizlikle birlikte estetiğe büyük önem vermiştir. Bu nedenle Müslüman, dış
            görünüşüyle de başkalarına örnek olmalıdır. Karşısındakine güven telkin etmelidir. Bir kim-
            senin giyim kuşamı, muhatabına, o kişinin şahsiyetiyle ilgili ipuçları verir. Temiz ve uyumlu
            bir kıyafet, insanın vakur görünmesine ve saygı görmesine vesile olur. Bu ise dinimizde arzu
            edilen bir durumdur. İnsanlar böyle güzel görünüme sahip bir kimseye daha yakın olmak
            isterler. Böylece kalpler birbirine daha çabuk ısınır ve insan karşısındakine vermek istediği
            mesajı daha kolay verebilir.

                Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) temiz, tertipli ve düzenli olmaya özen gösterirdi. O,
            daima güzeli arardı. Elbisesinin temiz olmasına önem verirdi, dağınıklıktan hoşlanmazdı.
            Peygamberimiz’in (s.a.v) hayatının her alanı gibi giyim kuşamı da başta sahabeler olmak


            467 bk. Müddesir suresi, 4. ayet.
            468  DİB, Kur’an Yolu, s.574.
            469  Müslim, İmân, 147.
                                                  150
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14