Page 6 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 6

ADAB-I MUAŞERET                                 6. ÜNİTE


                   Her hayırlı işe başlarken besmele çekmek gerek-
               tiği gibi, yemeğe başlarken de “Bismillah” denilmeli-
               dir. Yemeğin bereketi ve sofranın huzuru için önemli      “Kene gibi pis bir deriye konarak
               bir başlangıç olan besmele, İslam’ın güzelliklerinden    şişeceğine, kuşlar gibi yarı aç ol ki
               biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), besmelenin            fezâlarda dolaşasın.” Mevlana
               önemini, özellikle yemeğe başlamadan önce besme-
               le çekmenin faziletini şu şekilde izah etmiştir: “Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele
               çekerse şeytan askerlerine, ‘Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz.’ der. Eğer o kimse
               eve girerken besmele çekmezse şeytan onlara, ‘Geceyi geçirecek bir yer buldunuz.’ der. O şahıs,
               yemek yerken besmele çekmezse şeytan yine askerlerine, ‘Hem barınacak yer hem de yiyecek
               yemek buldunuz.’ der.” 453

                   Yemeği yerken herhangi bir sağlık sorunu yoksa, sağ el kullanılmalıdır. Bu konuda çok
               dikkatli ve titiz olunmalıdır. Peygamberimiz (s.a.v), sahabeyi sol el ile yememeleri konusun-
               da sık sık uyarmış, bu davranışı hoş karşılamamıştır. Bir hadis-i şerifinde de, “Sizden kimse
               sakın sol eliyle yiyip içmesin.”  buyurmuştur.
                                          454
                   Yemeğin topluca yenilmesi çok önemlidir. Yenilen yemeğin aile saadetine katkıda bu-
               lunabilmesi, aile fertlerinin sofrada bir araya gelmesi ile mümkün olur. Nitekim toplulukta
               her zaman rahmet ve bereket vardır. Çocuklar, yemek yeme adabını ailece yenilen sofrada
               öğrenirler. Yemeğe önce büyüklerin başlaması gerektiğini, besmelenin ve sağ el ile yemek
               yemenin önemini aile büyükleri ile yenilen yemeklerde kavrarlar. Ayrıca, sofrada duygu ve
               düşüncelerin paylaşılması ailenin birlik ve beraberliğini artıran önemli bir faktördür.
                   Yemek yerken açgözlü davranmak, hızlı hızlı yemek, lokmayı iyice çiğnemeden yutmak,
               hazırlanan yemeği beğenmemek ve bunu ifade etmek edebe aykırı davranışlardır. Aynı za-
               manda yemek yerken, zaruret olmaksızın bir yerlere dayanarak yemek uygun değildir. Bu
               konuda Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) “Ben bir yere dayanarak yemek yemem.”  buyurduğu
                                                                                          455
               bilinmektedir. Peygamberimiz’in (s.a.v) hadis-i şeriflerinden anlaşıldığı üzere yemek yerken
               kibirli oturmamak, mütevazi bir tavır takınmak gerekmektedir. Böyle davranmak öncelikle
               nimeti verene saygının bir gereği olup aynı zamanda sofrayı hazırlayana değer vermektir.

                   Yemek yerken, ölçülü yemek gerekir.Tıka basa yemek sağlık açısından zararlı olduğu
               gibi manevi hayatı da olumsuz etkilemektedir. Fazla yiyen insanın midesi rahatsız olur, be-
               denine rehavet ve atalet gelir. Bu da kişinin ibadetini hakkıyla ifa etmesini engeller. Hâlbuki
               yeme içmede ölçü, vücudun güç ve kuvvetini devam ettirecek, kulluk yapamayacak kadar
               takatsiz bırakmayacak miktarda olmasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu miktarı, vücu-
               dun en az üçte birinin boş bırakılması şeklinde ifade etmiş, herkes için uygulanabilir bir yol
               göstermiştir: “Hiçbir insan midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Hâlbuki kişiye,
               kendisini ayakta tutacak birkaç lokma yeter. Şayet
               bir kimsenin mutlaka çok yemesi gerekiyorsa mi-       “İnsan yemek için yaşamamalı,
               desinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte   yaşamak için yemeli”  Atasözü
               birini de nefesine ayırsın!” 456

               453  Müslim, Eşribe, 23.
               454  Müslim, Eşribe, 106.
               455  Buhârî, Et’ıme, 13.
               456  Tirmizî, Zühd, 27.
                                                         147
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11