Page 4 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 4

ADAB-I MUAŞERET                                 6. ÜNİTE


                   Selam vermenin toplumsal hayatta çok önemli olmasının sebebi, insanlara “Benden sana
               zarar gelmez.” mesajı vermesindedir. İletişime güleryüzle ve selam verilerek başlanması, hiç
               şüphesiz birçok zorluğu kolaylaştırır. Selam ile insan, diğer insanların farkına vararak hayatın
               zorluk ve kolaylığını, sevinç ve üzüntüsünü paylaşmış olur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ken-
               disine “İslam’ın en güzel ve hayırlı davranışı nedir?” diye sorulduğunda şu karşılığı vermiştir:
               “İnsanlara yemek yedirmen tanıdığın, tanımadığın herkese selam vermen.” 445
                   Selamlaşmak insanlar arasındaki ilişkilerin düzeyini artırmaktadır. Çünkü selamlaşmak
               sadece kuru bir lafız değil, başkalarının farkında olunduğunun en güzel ifadesidir. Selam ile
               başlayan ilişkiler insanların hâllerini sormaya, işlerinin durumundan bahsetmeye, arkadaşlar
               arasında sohbete vesile olmaktadır.

                   Peygamber Efendimiz (s.a.v), selam vermenin adabını, usulünü de beyan etmiş, bu konu-
               da bizim için en güzel örnek olmuştur. Kimin kime selam vermesi gerektiğini şu şekilde ifade
               etmiştir: “Küçük olan büyüğe, binitli olan yaya yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olanlar da
                                            446
               çok olanlara selam vermelidir.”  Buna ilaveten aynı derece ve yaştaki insanlar karşılaştıkları
               zaman önce selam verenin daha faziletli olduğunu bildirmiştir: “İnsanların Allah katında en
               makbulü ve ona en yakın olanı, önce selam verendir.” 447

                   Resulullah (s.a.v), müminlerin bulunduğu bir meclise giren kimsenin, oradan ayrılırken de
               selam vermesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu konuda bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmak-
               tadır: “Sizden biriniz bir meclise vardığında selam versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği
               zaman da selam versin. Önce verdiği selam, sonraki selamından daha üstün değildir.” 448

                   Selam verildiğinde aynıyla veya daha güzel bir şekilde karşılık verilmelidir. Mesela “Se-
               lamün aleyküm” diyen bir kimseye “Ve aleyküm selam ve rahmetullâhi ve berekâtüh” gibi
               ifadelerle veya en azından “ve aleyküm selam” diyerek karşılık verilmelidir. Ayet-i Kerime’de;
               “Bir selam ile selamlandığınız zaman, ondan daha güzeli ile selamı alın veya aynıyla
               karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını hakkıyla yapandır.”  buyrulmaktadır.
                                                                                     449
               Ayrıca âlimler de bu ayete binaen selam
               vermenin sünnet, almanın ise topluluğa                NERELERDE SELAM VERİLMEZ?
               farzıkifâye, tek kişiye farzıayn olduğunu     Temiz olmayan yerlerde selam verilmez. Çünkü
               belirtmişlerdir.                                     selam Allah’ın (c.c.) isimlerindendir.
                                                               Herhangi bir haramı işleyene selam verilmez.
                   Netice olarak selamlaşmak, toplum-        Abdest alma, namaz kılma ve Kuran okuma
               sal düzenin selameti için büyük önem               esnasında selamlaşmak uygun değildir.
               taşımaktadır. İnsanlar arasındaki iletişim    Selama karşılık veremeyecek durumdakilere selam
               sorunlarının çözümünde, arkadaşlar ara-                           verilmez.
               sındaki kızgınlık ve küskünlüklerin gideril-            (Müslim, Mesâci, 34; Riyazü’s-Sâlihîn Tercümesi,
               mesinde selamın etkisi büyüktür. Muhab-                                            C 2, s. 242-243)
               betin, paylaşma ve dayanışmanın artması
               ve devamı için selamı yaymamız gerek-
               mektedir.

               445  Buhârî, Îman 20; Müslim, Îman 63.
               446  Buhârî, İsti’zân, 5-6.
               447  Ebû Dâvûd, Edeb, 133.
               448  Ebû Dâvûd, Edeb, 139.
               449  Nisa suresi, 86. ayet.
                                                         145
   1   2   3   4   5   6   7   8   9