Page 13 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 13

6. ÜNİTE                        ADAB-I MUAŞERET


            5. SÖZ SÖYLEME ADABI


                Konuşma, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan ilahi bir lütuftur. İnsanlar, duygu ve dü-
            şüncelerini, isteklerini, dert ve sıkıntılarını ancak konuşarak ifade ederler. İnsanlık için ilk
            “konuşma”, ilk “söz”, Allah Teala’nın, Hz. Âdem’e (a.s.) her şeyin ismini öğretmesiyle başla-
            mıştır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği konuşma kabiliyetidir. Duyguları,
            düşünceleri ifade etmek için sözcüklere müracaat edilir. Karakterin niteliğini gösteren bu
            eşsiz kabiliyetin şükrünü tam anlamıyla yerine getirebilmek için sözün en güzeli seçilmelidir.
            Kişinin konuşurken kullandığı üslup çok önemlidir. Nitekim dil, insanı başarıya ulaştırabile-
            ceği gibi hüsrana da uğratabilir. Dilin muhafaza edilmesi cenneti elde etmeye vesile olabilir.
            Ya da sarf edilen söz, insanı günaha sürükleyebilir.

                Ahiret gününde hesaba çekileceğimiz amellerden biri sarf ettiğimiz sözlerdir. Peygam-
                                                                                          483
            berimiz (s.a.v), “Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya sussun.”  buyura-
                                                                    rak konuşma adabının sınırlarını
                                                                    belirlemiştir. Diğer taraftan Pey-
                     Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v),     gamberimiz (s.a.v), sözlerimiz
                   “En faziletli kimdir?” sorusuna; “Dilinden ve    vasıtasıyla sevap kazanabileceği-
                   elinden Müslümanların emniyette olduğu           mizi bildirmektedir: “Güzel söz sa-
                       kimsedir.” şeklinde cevap vermiştir.         dakadır.”  “Yarım hurma vermek
                                                                            484
                                (Buhârî, İman, 4-5.)                suretiyle de olsa kendinizi cehen-
                                                                    nem ateşinden koruyun. O kadarı-
                                                                    nı da bulamayanlar, güzel bir söz-
                                                                    le olsun kendilerini korusunlar.”
                                                                                                  485
                                                                    Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), bir
                                                                    başka hadisinde de dilini ve iffeti-
                                                                    ni muhafaza eden Müslümanlara
                                                                    cennet sözü vermektedir. 486

                                                                        Peygamberlerin birinci va-
                                                                    zifeleri olan tebliğ, sağlıklı bir
                                                                    iletişimle mümkün olmaktadır.
                                                                    Bu anlamda Allah  Teala, pey-
                                                                    gamberlere güzel söz söyleme-
                                                                    lerini, yumuşak huylu olmalarını
                                                                    emretmiştir. Bir ayette Hz. Musa
                                                                    (a.s.) ve kardeşi Hz. Harun’a (a.s.)
                                                                    şöyle hitap etmiştir: “Firavun’a
                                                                    gidin. Çünkü o iyiden iyiye az-
                                                                    dı. Ona yumuşak söz söyleyin.
                                                                    Belki o, aklını başına alır veya


            483  Buhârî, Edeb, 31
            484  Buhârî, Edeb, 34.
            485  Buhârî, Zekât, 10; Müslim, Zekât, 66
            486  bk. Buhârî, Rikak, 23.
                                                  154
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18