Page 13 - İslam Kültür ve Medeniyeti 6. Ünite
P. 13

VI. ÜNİTE
                                                                         İslam Kültür ve Medeniyeti’nde ŞEHİR



              Mekke: Dağların arasındaki susuz bir vadide kurulmuş, zemzem ile hayat bulmuş, Kabe’nin
          inşasıyla ile birlikte şehre dönüşmüştür.  Allah’a (c.c.) kulluk maksadıyla inşa edilen ilk mabet Kabe
          buradadır. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bâtılla mücadelesine bu şehirde başlaması ve İslam Medeni-
          yetinin ön hazırlığının burada yapılmış olması Mekke’nin tarihî önemine işaret eder.

              Müslümanların kıblesidir. İslam dünyasında ilmî faaliyetlerin gerçekleştiği ilk merkezlerdendir.
          Hac farizası sayesinde dünya Müslümanlarının yılda bir kez toplanıp meselelerini müzakere etme
                                                                                                      16
          imkânı bulduğu ortak mekândır. Harem kılınarak Allah (c.c.) tarafından koruma altına alınmış,
          hiçbir zaman yabancı hâkimiyeti altına girmemiştir.

              Medine: Peygamber şehridir. Kapılarını, Hz. Peygamber’e (s.a.v.) savaşsız açmasından dolayı
          Kur’an’la fethedilmiş şehir kabul edilir. Hz. İbrahim’in (a.s.) Mekke’yi harem yaptığı gibi Medine
          de Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından harem yapılmış, gayrimüslimlerin şehirde ikametine izin ve-
          rilmemiştir.  İslam şehirlerinin kalbi ve merkezi sayılan Mekke ile Medine’ye Haremeyn adı veril-
                     17
          miştir.

              Medine, İslam ve dünya tarihinde bir dönüm noktası olan hicretin yurdudur. Mescidi, çarşısı,
          yönetim birimleri Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından kurulmuştur. İslam Devleti’nin ilk başkentidir.
          Ensar ve Muhacir burada kardeş kılınmıştır.  Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından şehirdeki kabileler
                                                   18
          arasındaki ihtilaflar giderilmiş, Müslümanlara mahsus bir hayatın ve medeni toplumun temelleri
          bu şehirde atılmıştır.  İslam Medeniyetinin altın çağı olan Asr-ı Saadet bu beldede yaşanmıştır.
              Medine, İslamî ilimlerin doğup geliştiği ve ilmi ekollerin oluştuğu bir şehirdir. Şehri yöneten
          iktidarlar bu aydınlanmış şehre büyük hürmet göstermişlerdir. Mescid-i Nebi’nin genişletilmesi
          ve bakımının yanında, mescit, medrese, tekke, zaviye, sebil, imaret ve vakıflar kurmak suretiyle
          şehirdeki Müslümanların ihtiyaçlarını gidermişlerdir. İslam ülkelerinin hükümdarları, Mekke ve
          Medine’ye her sene surre alayları göndererek bu beldelere gereken hürmeti göstermişlerdir. Şeh-
          re gösterilen ihtimam ve şehrin manevi havası, Medine’yi İslam coğrafyasında yaşayan Müslü-
          manların çekim merkezi hâline getirmiştir.



























                                 Mescid-i Nebi ve Peygamber’in (s.a.v.) aydınlanmış şehri Medine-i Münevvere.
          16 Ankebut suresi, 67. ayet.
          17 Nebi Bozkurt, Mustafa Sabri Küçükaşçı, “Medine,” DİA, C 28, s. 306.
          18 bk. Haşr suresi, 9. ayet.


                                                       115
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18