Page 13 - Fıkıh 2. Ünite
P. 13

2. Ünite - Fıkıh İlminin Doğuşu, Gelişmesi ve İçtihat


            2.2.1. Hanefi Mezhebi

            Hanefi mezhebi, İmam Âzam Ebû Hanife’nin görüşleri
          ve eğitim çalışmaları ile oluşmuştur. İmam Âzam Ebû
          Hanife’nin  (h.80/m.699  – h.150/m.767)  asıl adı Nu’man
          b. Sâbit’tir. Kûfe’de doğdu. Küçük yaşta hafız oldu. İlme
          olan sevgisi, onu önce Kelam ilmine daha sonra da Fıkıh
          ilmine  yöneltti.  İmam  Âzam  Ebû  Hanife’nin  ilk  önce
          Kelam ilmiyle uğraşması ve bu alanda eserler yazması,
          Fıkıhta hüküm vermek için doğru bir inancın önemini
          ,bizlere göstermektedir. Ebû Hanife ibadet, ilim ve ticaret
          hayatını uyumlu bir şekilde sürdürmüştür. Ebû Hanife, kısa   İmam Serahsi'nin el-Mebsût adlı
          zamanda kabiliyeti ve gayreti ile Fıkıh ilminde zamanının en   kitabı, Hanefi mezhebinin ilk
          meşhurlarından olmuştur. Hocalarıyla ilgili şöyle demiştir:        kaynaklarındandır.
          “Hz. Ömer’in, Hz. Ali’nin, Abdullah b. Mes’ud’un ve Abdullah
          İbn Abbâs’ın fıkhını onların öğrencilerinden aldım.” 21

            En çok istifade ettiği hocası Hammad b. Ebi Süleyman’dır. Emevilerin son dö-
          neminde ve Abbasilerin ilk döneminde yaşamıştır. 70 yaşında iken Bağdat’ta ve-
          fat etmiştir. Mezarı, Bağdat'ta Dicle nehri kenarında kendi adıyla anılan Âzamiye
          mahallesindeki İmam Âzam camisi yanındadır.

            İmam Âzam’ın fıkıh ilmindeki görüşleri daha çok öğrencileri tarafından kaleme
          alınmıştır. Kendisinin daha çok Akaid ile ilgili beş eseri vardır: el-Fıkhu’l-Ekber,
          el-Fıkhu’l-Ebsat, el-Âlim ve'l-Müteallim, er-Risâle, el-Vasiyye.
                                                                     22




                 İmam Ebû Hanife’nin içtihadına bir örnek:
                " İmam Evzâî, Ebû Hanife’ye şöyle sordu:
                - Namazda rükûya giderken ve rükûdan doğrulurken niçin ellerinizi kaldırmıyorsun?
                - Çünkü Resulullah’tan (s.a.v.) bunu yaptığına dair sahih bir rivayet gelmemiştir.
                - Haber nasıl sahih olmaz? Bana Zührî, Sâlim’den, o da babasından (r.a.) “Resulullah’ın (s.a.v.)
             namaza başlarken, rükûya varırken ve rükûdan doğrulurken ellerini kaldırdığını” haber verdi.
                - Bana da Hammad, İbrahim’den, Alkame'den, el-Esved’den ve Abdullah b. Mes’ûd’dan (r.a.)
             “Resulullah’ın  (s.a.v.) yalnız namaza başlarken ellerini kaldırdığını ve namazdayken bir daha da
             ellerini kaldırmadığını” haber verdi.
                - Ben sana Zührî, Sâlim, babası yoluyla Hz. Peygamber’den haber veriyorum, sen ise bana
             Hammad ve İbrahim haber verdi diyorsun?
                -Hammâd b. Ebî Süleyman, Zührî’den, İbrahim de Sâlim’den daha fakihtir. İbn Ömer’in sahabi
             oluşu ayrı bir fazilettir, ancak fıkıhta Alkame ondan geri değildir. el-Esved’in birçok meziyetleri
             vardır.  Abdullah’a gelince, o Abdullah’tır!
                Bu cevap üzerine Evzâî, susmayı tercih etmiştir. "
                                                       (Hayreddin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, s. 138-139)

                 İmam Ebû Hanife, kendisiyle münazara yapan müçtehide nasıl bir yöntemle karşılık
              vermiştir? Yorumlayınız.



          21  M. Ebû Zehra, Ebû Hanife, s. 44.
          22  Zehebî, Menâkıb, s. 20-21; M. Ebû Zehra, Târihü’l Fıkh, C 2, s. 161; A. Emin, Duha’l İslam, C 2, s. 185;
            el-Mekkî, Menâkıb, C 1, s. 74-78.

                                                         33
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18