Page 10 - Tefsir Okumaları 1. Ünite
P. 10

KUR’AN’I ANLAMAYA GİRİŞ



               Vahyin Tanımı
                                                                 BİLGİ KUTUSU
               Sözlük anlamları yanda verilen vahiy              Vahiy, Arapça   يــحَو  kelimesinin mastarıdır.
                                                                                 َ َ
        kelimesi  terim  olarak  şöyle  tarif  edilir:       Sözlükte şu anlamlara gelmektedir:

               Genel  manada  vahiy,  “Yüce  Allah’ın            Gizli ve süratli bir şekilde bildirmek,

        (c.c.)  varlıklara  hareket  tarzlarını  bildirmesi-     Gizli konuşmak, Seslenmek,
                                              14
        dir.” Allah’ın (c.c.) arıya vahyetmesi  ve gök-
                                                                 Fısıldamak, İlham etmek,
                          15
        lere  vahyetmesi   bu  tür  vahye  örnektir.
                                                                 Emretmek, İşaret etmek,
               Özel  manada  vahiy;  “Yüce  Allah’ın
                                                                 Yazı yazmak, Bir şeyi başkasına ulaştırmak,
        (c.c.)   insanlara    ulaştırılmasını   istediği
        buyruklarını,    emirlerini   ve    yasaklarını          Elçi göndermek.
        peygamberlerine, alışılmışın dışında gizli bir                           (Ömer Çelik, Tefsir Usulü ve Tarihi, s. 21)
        yolla  süratli  bir  şekilde  ulaştırmasıdır.” 16


               Önceki peygamberler gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed de (s.a.v.) böylesine büyük ilahi
        lütfa  nail  olmuştur.



                  ARAŞTIRALIM-İNCELEYELİM

                  Allah’ın (c.c.) peygamberlere niçin vahiy gönderdiğini öğrenmek üzere Nisâ suresi 163-
              166. ayetleri araştırıp inceleyiniz.


               Vahyin Keyfiyeti


               Peygamberler, Allah’tan (c.c.) aldıkları vahiyleri insanlara tebliğ etmekle yükümlüdürler. Bu
        onların bir yönden vahyi getiren elçi (melek) ile bir taraftan da aldıkları vahyi ulaştıracakları insan-
        larla iletişim kurması demektir. Bu noktada tebliğ eden elçi ile kendilerine tebliğ edilen muhatap
        arasında iletişimin sağlanabilmesi için şu iki şartın olması gerekir:


               1. Mahiyet/ontolojik olarak eşit yani aynı seviyede olunmalı

               2. Aralarında ortak bir dil/anlaşma vasıtası olmalı-
                                                                              DÜŞÜNELİM
        dır. 17                                                               Peygamberin melekten vahiy al-

                                                                           masını anlayabilmek için sadece bir
               Vahiy, Allah (c.c.) ile peygamberi arasında bir sırdır.     benzetme olarak, iki bilgisayar ara-
        Fizik ötesi bir olaydır. İnsan aklının bunu tam olarak kavra-      sında bilgi aktarabilmek için program
        ması  mümkün  değildir.  Ancak  inanmak  durumundadır.             uyumluluğunun  gerekliği üzerinde
                                                                           düşününüz.
               Peygamberimiz’e (s.a.v.) gelen vahyi genel manada

        ikiye  ayırabiliriz:

        14   Nahl suresi, 67. ayet.
        15   Fussılet suresi, 12. ayet.
        16   Çelik, Tefsir Usulü ve Tarihi, s. 22.
        17   Komisyon, Tefsir Tarihi ve Usulü, Anadolu Üniversitesi Yayınları, s. 5

                                                           18
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15