Page 5 - Tefsir 1. Ünite
P. 5

1. ÜNİTE                                                     KUR’AN-I KERİM TARİHİ



            Cebrâil'in (a.s.) araya girmeden Allah'ın (c.c.) doğrudan          Vahyin Aşamaları
          Peygamberimize seslendiği özel durumlar vardır. Bu tarz va-
          hiyde Peygamber kendisine hitap eden Yüce Allah’ı görmez
          fakat konuşmasını dinle r. Hz. Musâ (a.s.) ve Hz. Muham-              Allah
          med’e (s.a.v.) mahsus olan  bu iletişim, insani nitelikler içe-
                                   15
          risinde  gerçekleşen bir  konuşma  olarak  algılanma malıdır.
          Çünkü o, Hz. Peygamberin beşerî vasıflardan soyutlanarak        Vahiy  Melek
          Yüce Allah ile ru hanî bir tarzda konuş masından ibarettir. Al-
          lah Resûlü’ne beş va kit namaz emri yanında  Bakara sure-
                                                    16
          sinin son iki ayeti bu şekilde verilmiştir. 17                       Peygamber
            Resûlullah,  farklı  şekillerde  vahiy  almıştır.  Kur’an  vah-
          yinin geliş yolu, Hz. Peygamber’in Cebrâil (a.s.) ile iletişim
          kurarak bizzat ondan vahiy aldığı bir yoldur. Allah Resûlü
          Kur’an vahyine mazhar ol  duğu esnada birtakım manevi sar-
          sıntılara maruz kalmıştır.                                           BİLGİ KUTUSU

            Kur’an’ın vahiy süreci yirmi üç yıl devam etmiş ve 632’de     Hz. Peygamber'e vahiy telaffu-
          sona ermiştir. Resûlullah  vahiy yoluyla aldığı ayetleri mu-  zu ve kıraatı birlikte indirilmiştir.
          hataplarına  tebliğ  etmiştir. Onları  kendisi  ezberlediği gibi     (bk. Furkân suresi, 32. ayet)
          sahabe de ezberlemiş, ayrıca vahiy kâtiplerine yazdırmıştır.


                  4. Vahyin Yazılması ve Korunması

            Kuşkusuz  Hz.  Peygamber’in  asli  görevlerinden  birinci-
          si, vahiy yoluyla gelen Kur’an metnini insanlara tebliğ et-
          mekti.  Allah  Resûlü bir taraftan tebliğ vazifesini yerine
                18
          getirirken diğer taraftan da Kur’an’ın korunması amacıyla
          sahabîleri, Kur’an’ı okumaya ve ezberlemeye teşvik ediyor-
          du.  Müslümanlar yeni bir dine girmenin verdiği heyecanla
             19
          Kur’an metnini okuyor ve ezberliyorlardı. Ancak, Hz. Pey-
          gamber  nâzil olan Kur’an vahyinin sadece ezberlenmesini
          yeterli bulmu yor, vahiy kâtiplerine Kur’an’ı yazdırıyordu.  Peygamberimiz kendisine vahyedilen
                                                                         Kur’an ayetlerini görevlendirdiği
              Peygamberimiz    risaletinin  başlangı  cından  itibaren    vahiy kâtiplerine yazdırmıştır.
          Kur’an'ı  yazdırmak  için  okuma  yazma  bilen  sahabîler den
          bazılarını vahiy kâtibi olarak görevlendirmişti. Peygambe-
          rimiz’e vahiy geldiği zaman hemen kâtiplerinden birini ça-           BİLGİ KUTUSU
          ğırır ve gelen vahyi eksiksiz yaz dırırdı. Bu amaçla Zeyd b.    Hz Peygamber (s.a.v.) devletin
          Sabit, Ali b. Ebi Talib, Muaz b. Cebel, Ubey b. Ka‘b gibi kişi-  her kademesine atama yaparken
          leri farklı zamanlarda vahiy katibi olarak görevlendirmişti.”    Kur’an  bilenlere  öncelik  vererek,
                                                                 20
          Vahiy süreci içerisinde Allah Resûlü'nün başka sahabilerine   Kur’an bilenleri önemsemiştir.
          de vahiy yazdırdığı böylece vahiy kâtibi sayısının 40’ı geçtiği         (bk. Buhârî, Meġāzî, 53)
          bildirilmektedir.

          15  Mennâu’l-Kattân, Mebâhis fî Ulûmi'l-Kur'ân, s. 38.
          16  bk. Buhârî, Salât, 1; Hac, 76; Enbiyâ, 5; Tevhid, 37.
          17  Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, C 2, s. 996.
          18  bk. Mâide suresi, 67. ayet.
          19  bk. Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 20.
          20  İbn Hacer, Fethu’l-Bârî bi Sahîhi Şerhi’l-Buhârî, C 9, s. 22.

                                                                                                   15
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10