Page 4 - Tefsir 1. Ünite
P. 4
TEFSİR 1. ÜNİTE
BİLGİ KUTUSU “Allah (c.c.) bir insan ile ancak vahiy yoluyla veya perde
arkasından konu şur yahut bir elçi gönderir de izniyle dile-
Kur’an-ı Kerim, insan hayatını diğini vahyeder. O, pek yüce dir, tam bir hüküm ve hikmet
üç boyuttan kuşatır: sahibidir.”
1. Uzunluk boyutu: Doğumdan Bu ayet vahyin şu üç şekilde gerçekleştiğini söyler: Vahiy
ölüme kadar süren dönemi kapsar. ilham yoluyla, perde arkasından konuşma ile, Cebrâil’in
(bk. Hicr suresi, 99. ayet) (a.s.) vahiy getirmesi ile.
2. Genişlik boyutu: Hayatın Hz. Muhammed (s.a.v.) kırk yaşındayken Mekke’de Hira
tüm bölümlerini kapsamasıdır.
(bk. Bakara suresi, 208 ayet) mağarasında ilk vahiy gelmiştir. Fakat o günden önce kendi-
3. Derinlik boyutu: İhlas, huşu sinde bazı değişiklikler gözlenmişti. O, artık kendisini gün-
ve ihsan bütünlüğünde kuşatıcıdır. lük yaşamdan uzak tutuyor, Hira mağarasına gidiyor, orada
(bk. Beyyine suresi 5. ayet) tefekküre dalıyordu. Gördüğü rüyalar gerçek çıkıyor, özel-
likle eşi Hatice bu değişimleri farkediyordu. Henüz kendisi-
ne peygamberlik verilmeden önce birtakım hadiseler Hz.
Pey gamber’e rüya yoluyla gösteriliyor, sonra da onlar rüya-
da göste rildiği şekilde gerçekleşiyordu. Bir müddet devam
eden bu dönem sona erince Allah Resûlü’ne peygamberlik
verildiği açıklanmış ve bunun gereği olarak da Kur’an-ı Ke-
rim vahyedilmeye başlanmıştır. 10
Kur’an, Allah (c.c.) tarafından Hz. Peygamber'e vahiy
meleği Cebrâil (a.s.) aracığıyla gönderilmiştir. Cebrâil (a.s.),
vahyi bazen kendi suretinde bazen de insan suretinde görü-
nerek getirmiştir. Cebrail (a.s.), Hz. Peygamber’e Hira Ma-
ğarası'nda Alak suresinin ilk beş ayetini getirdiği zaman ve
Miraç hadisesi olmak üzere iki kez kendi aslî suretinde gö-
zükmüştür. Peygamberimiz bunu şu şekilde açıklamıştır.
11
Cebrâil (a.s.) Peygamberimize Alak “… Bazen de melek bana insan kılığına girerek gelir, benimle
suresinin ilk beş ayetini Mekke şehri konu şur. Ben de onun söylediğini iyice bellerim.” Bu hadis
12
yakınlarındaki Nur Dağı'nın Hira
Mağarası'nda getirmiştir. bize gösteriyor ki, Hz. Peygam ber böyle bir durumda hem
konuşulan sözleri işitiyor hem de konuşanı bizzat gö rüyordu.
Nitekim iman, İslam ve ihsân konusunu soru ve cevap yo-
YAZALIM luyla Müslümanlara öğret mek üzere Cibrîl insan suretinde
gelmiş, bu olay “Cibrîl hadisi” diye meşhur olmuştur. 13
En’âm suresi, 121. ayet. Hz. Peygamber’e vahiy geldiği sırada bazen çıngırak yahut
Fussilet suresi, 12. ayet. zil sesine ben zer bir ses duyulurdu. Hz. Âişe’nin nakletti ği bir
Zilzâl suresi, 5. ayet. hadise göre, Allah Resûlü bu sesle gelen vahiy sırasında çok
Mâide suresi, 111. ayet. sıkıntı çekiyordu: “Vahiy bazen bana zil çalar (yahut çıngı rak
Kasas suresi, 7. ayet. sesi) gibi bir sesle gelir. Bu benim için vahyin en ağır ola nıdır.
Tâ-hâ suresi, 38. ayet. O (hal) beni terkedince Cebrâil’in ne dediğini bellemiş olu-
14
Yukarıdaki ayetleri Kur'an-ı rum.” Demek ki Hz. Muhammed (s.a.v.) bu sesi duyar duy-
maz mele ğin vahiy getirdiğini anlıyor, tam o esnada Cebrâil
Kerim meallerinden bularak vahiy
kavramının hangi anlamlarda (a.s.) getirdiği vahyi ona takdim ediyordu.
kullanıldığını defterinize yazınız. 10 Mennâu’l-Kattân, Mebâhis fî Ulûmi'l-Kur'ân, s. 103.
11 Yusuf Şevki Yavuz, "Vahiy", TDV İslam Ansiklopedisi, C 42, s. 441.
12 Buhârî, Bed’u’l-Vahy, 2; Müslim, Fedâil, 23.
13 bk. Müslim, İmân, 1.
14 Yusuf Şevki Yavuz, "Vahiy", TDV İslam Ansiklopedisi, C 42, s. 441.
14