Page 9 - Siyer 3. Ünite
P. 9
Ünıte 3
Allah Resulü’nün (s.a.v.) şu sözü Hz. Hatice’nin değerini ortaya koyması ba-
kımından önemlidir: “Nasıl ki Meryem bütün kadınlara üstün kılınmışsa
Hatice de benim ümmetimin kadınlarına üstün kılınmıştır.” 29 Derkenar
Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Hatice ile evlendikten sonra imkânları kısıtlı, ai- Peygamber Efendimiz tara-
lesi kalabalık olduğundan geçinmekte zorlanan amcası Ebu Talib’den Hz. fından cennetle müjdelenen
Ali’yi istemiş ve onu ailesine dâhil etmişti. Resulullah (s.a.v) ile Hz. Hatice’nin ve aşere-i mübeşşere ismiyle
terbiyesi altında büyüyen Hz. Ali, onları namaz kılarken gördüğünde Allah meşhur on sahabe:
Resulü (s.a.v.) onu İslam’a davet etmişti. Hz. Ali önce tereddüt edip babasına Hz. Ebu Bekir
sormak istemişse de daha sonra bundan vazgeçip iman etmişti. Küçük yaş- Hz. Ömer
ta Şam’dan Mekke’ye köle olarak getirilip Hz. Hatice’nin hizmetinde olan Hz. Osman
Zeyd b. Hârise, Hz. Ali’den sonra Müslüman oldu. Hz. Hatice onu Peygam- Hz. Ali
berimizin (s.a.v.) hizmetine vermişti. Hz. Peygamber de Zeyd’i (r.a.) hürriyetine Ebu Ubeyde b. Cerrah
kavuşturup evlat edindi. Hz. Peygamber’in en yakın dostu olan Hz. Ebu Be- Sa’d b. Ebi Vakkas
Abdurrahman b. Avf
kir, onun davetini ailesi dışından kabul edenlerin ilkiydi. Zengin bir tüccar Zübeyr b. Avvam
olan Hz. Ebu Bekir, servetini Allah (c.c.) yolunda harcamaktan çekinmemiş, Talha b. Ubeydullah
zor durumdaki köle ve cariyeleri satın alarak onları özgürlüklerine kavuş- Said b. Zeyd
turmuştur. Gizli davet sürecinde Osman b. Affan, Zübeyr b. Avvam, Ab-
durrahman b. Avf, Sa’d b. Ebi Vakkas, Talha b. Ubeydullah, Ebu Ubeyde b. (Tirmizî, Menâkıb, 25.)
Cerrah Hz. Ebu Bekir’in gayretiyle Müslüman olmuşlardı. 30
SÖZ SİZDE
Zeyd b. Hârise’ninbabası, Mekke’ye gelip fidyesini ödeyerek oğlunu geri almak
istemişti. Hz. Zeyd ise Resulullah’ın evini babasının yurduna tercih etti. O gün-
den sonra Peygamberimizin (s.a.v.) yanından hiç ayrılmadı.
Metne bakarak Zeyd’in (r.a.) bu tercihi ile ilgili düşüncelerinizi paylaşınız.
Gizli davet döneminde Müslüman olan Abdullah b. Mesud, İslam’a dâhil olduğu günden itiba-
ren Hz. Peygamber’in yanından ayrılmamış ve ona hizmet etmiştir. Hz. Peygamber’in, Kur’an
okuyuşunu dinlemekten zevk aldığı sahabi, Kâbe avlusunda açıkça Kur’an-ı Kerim okuduğu için
müşrikler tarafından bayılıncaya kadar dövülmüştü. Bilâl-i Habeşî ve annesi Hamâme Hanım,
davetin ilk günlerinde Müslüman olanlar arasındaydı. Müslüman olduğunu açıkça söyleyen ilk
yedi kişiden biri olan Bilâl (r.a.) , İslam’ın ilk yıllarında efendisinden ve müşriklerden çok eziyet
görmüştür. Dininden dönmesi için yapılan en ağır işkencelere tahammül eden Hz. Bilâl, inkâra
zorlandıkça “Ehad! Ehad!: Allah birdir! Allah birdir!” cevabını vermiştir. Hz. Peygamber’in teş-
vikiyle Hz. Ebu Bekir, annesiyle birlikte onu efendisinden satın alıp azat etmiştir. Hicretin birinci
yılında ilk ezanı okumasıyla meşhur olan Bilâl-i Habeşî, Peygamber Efendimizin müezzinliğini
yapmıştır. 31
Allah Resulü’nün (s.a.v.) “Mekke’de Mus’ab b. Umeyr’den daha güzel giyinen, daha çok nimete
ulaşan birini görmedim.” diye tarif ettiği Mus’ab , zengin bir ailenin çocuğuydu. Dârülerkam’da
(r.a.)
Müslüman oldu. Onu namaz kılarken görenlerin durumu ailesine bildirmesiyle hayatında zor gün-
ler başladı. Müslüman olmasını kabullenemeyen ailesi imanından vazgeçmesi için onu günlerce
hapsetti. Daha sonra İslam’ı öğretmesi için Medine’ye muallim olarak gönderilen Mus’ab (r.a.) üst-
lenmiş olduğu görev sebebiyle İslam’ın ilk öğretmeni sayılır. Uhud Savaşı’nda “Muhammed an-
cak bir peygamberdir, ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir...” ayetini okuyarak secde
32
29 Buhârî, Enbiyâ, 45; Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 69-70.
30 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 262-269.
31 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 272; İbn Hacer, el-İsâbe, C 2, s. 1123; İbn Sa’d, et-Tabakât, C 3, s. 232.
32 Âl-i İmrân suresi, 144. ayet.
63