Page 21 - Siyer 3. Ünite
P. 21
Ünıte 3
SAHABENİN DİLİNDEN
Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: “Üç yıl boyunca mahallede kuşatıldık. Onlar
erzak girişini engellediler. Öyle ki içimizden biri ailesinin nafakası için çarşıya
çıktığı hâlde ona hiçbir şey satılmadı. Kavmimiz arasında ölenler oldu.”
(Belâzürî, Ensâb, C 1, s. 270.)
Ebu Cehil ve diğer müşrikler Haşimoğullarının toplandığı mahalleye yiyecek girişine izin ver-
miyorlardı. Bu sebeple Ebu Talib ve Hz. Hatice’nin bütün mal varlığı bu uğurda harcandı. Açlık
çeken çocukların feryadı mahallenin dışına taşıyor, insanlar ağaçları kemiriyor; ot, yaprak hatta
kuru deri parçaları yiyerek hayatta kalmaya çalışıyordu. Bu dönemde hasta ve zayıf düşenler-
78
den ölenler oldu. Sa’d b. Ebi Vakkas’ın bu dönemde yaşadıkları zulmün ne boyutta olduğunu
göstermesi açısından dikkate değerdir. “Açlık çektiğim bir gece vakti dışarı çıktım. Ayağım bir
şeye dokundu. Hemen onu ağzıma attım ve hâlâ onun ne olduğu hakkında bir fikrim yok.”
79
Mekkeliler arasında bu antlaşmaya razı olmayan bazı müş-
rikler, akrabalarının yaşadığı bu duruma daha fazla kayıtsız
kalamadı. Resul-i Ekrem’in yaptıklarını daha sonra da hayır-
la yâd edeceği Hişâm b. Amr, Züheyr b. Ümeyye, Mut’im b.
Adiy, Ebu’l-Buhteri ve Zem’a b. Esved bir araya gelerek bu
gidişata dur demeye karar verdi. Ertesi gün, yaptıkları plana
uygun olarak tavaftan sonra Züheyr b. Ümeyye, “Ey Mekke-
liler! Biz istediğimiz gibi yiyip içip giyinirken Haşimoğulları
açlıktan helak olsunlar öyle mi? Vallahi akrabalarımızla ba-
ğımızı koparan şu sayfayı yırtıncaya kadar oturmayacağım.”
dedi. Ebu Cehil ona tepki gösterince arkadaşları bu antlaş-
maya zaten razı olmadıklarını söyleyerek Züheyr b. Ümey-
ye’ye destek verdiler. Daha sonra beş arkadaş silahlanarak
Haşimoğullarının bulunduğu mahalleye gidip boykotu kırdı-
lar. Böylece müşriklerin yaptıkları insanlık dışı bu uygulama-
nın herhangi bir geçerliliği ve bağlayıcılığı kalmamış oldu. 80
Hz. Muhammed (s.a.v.) , boykot yıllarının sonunda güçsüz dü- Görsel 3.9: Boykot, yalnızlığa ve sıkıntılara
şen eşi Hz. Hatice ile Ebu Talib’in art arda vefatı ile sarsıldı. yol açmıştı. (Minyatür: Zehra Çekin)
Ebu Talib, çocukluğundan itibaren Rahmet Elçisi’nin bakımı-
nı üstlenmiş, risaletini duyurduktan sonra ise her türlü tehlikeye karşı yeğenini himaye etmiş,
onun zarar görebileceği hiçbir teklifi kabul etmemişti. Hz. Hatice de risaleti süresince en büyük
desteği sağlayan hayat arkadaşıydı. Peygamberimiz (s.a.v.) bu kayıplar sonrasında hem maddi hem
de manevi desteğini yitirmiş oldu. Peygamberimizin (s.a.v.) yaşadığı üzüntü sebebiyle Müslüman-
lar bu yılı “hüzün yılı” olarak isimlendirdiler.
7. Taif Yolculuğu
Amcasının vefatıyla himayesiz kalan Hz. Peygamber, fiili saldırılar karşısında açık hedef hâline
gelmiş oldu. Kendisi için destek ve Mekke’de tıkanma noktasına gelen tebliğ faaliyetleri için
yeni bir çevre arayışına yöneldi. Hz. Peygamber aradığı bu desteği Taif’te bulacağını umuyor-
du. Mekke’ye iki günlük mesafede bulunan Taif, Resulullah’ın (s.a.v.) anne tarafından akrabalarının
yaşadığı şehirdi.Yakın ticari ilişkileri ve Kureyş zenginlerinin yazları Taif’te geçirmesi sebebiyle
iki şehrin halkı birbirini iyi tanıyordu.
78 bk. Müslim, Zühd, 14.
79 Süheylî, Ravdu’l-ünf, C 3, s. 352.
80 İbn Hişâm, es-Sîre, C 2, s. 14-16; Süheylî, Ravdu’l-ünf, C 3, s. 338-340.
75