Page 20 - Siyer 3. Ünite
P. 20
SIYER
okudukları şeyi kendisine açıklamalarını istemiştir. “Bu ne güzel ve ne kerim sözdür!” diyerek
dinlediği ayetlerin etkisi ile Hz. Ömer yumuşamış ve derhal Resulullah’ın (s.a.v.) huzuruna giderek
İslam’ı kabul etmiştir. 73
Bir diğer rivayete göre Hz. Ömer, Müslüman olmadan önce sataşmak için aradığı Resulul-
lah’ı (s.a.v.) Mescid-i Haram’da namaz kılarken buldu. Kâbe’nin örtüsü altında gizlenerek onu din-
lemeye karar verdi. Hz. Peygamber bu sırada Kureyş’in iddialarına cevap veren Hâkka suresini
okuyordu. İşittiği ayetler, gönlünde hidayet ateşini yakınca Müslüman olmaya karar verip Hz.
Muhammed’i (s.a.v.) evine kadar takip etti. Hz. Peygamber’in, onu fark edip “Bu saatte ne oldu
ya Ömer?” diye sorması üzerine Hz. Ömer, “Allah’a, Resulü’ne ve onun Allah katından getirdiği
şeylere iman etmeye geldim.” dedi. Resulullah, “Ey Ömer! Allah sana hidayet nasip etti.” diye-
rek göğsünü mesh etti ve imanda sebat etmesi için ona dua etti.
74
Hayatını korkusuzca yaşayan Hz. Ömer’in karakterini göstermesi bakımından İslam dinini benim-
sediğini ilan etmesi önemlidir. O, ilk iş olarak Ebu Cehil’in evine gidip İslâm’ı kabul ettiğini haber
verdi. Ardından Kureyş’in habercisi Cemil b. Ma’mer el-Cumahî’yi bularak mescidin kapısında
Müslüman olduğunu ilan ettirdi. Bunun üzerine İslam düşmanları onun üzerine atıldılar. Güneşin
batmasına kadar onlarla mücadele etti. Nihayet onun İslâm’a girişi Mekke’de kalan Müslüman-
lara cesaret vermiş Müslümanlar ilk defa Kâbe’de toplu olarak namaz kılmaya başlamışlardır. 75
YORUMLAYALIM
Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: “Ömer’in Müslüman olması fetihti. Onun
hicreti yardımdı. Emirliği ise rahmetti. Biz Ömer Müslüman oluncaya kadar
Kâbe’nin yanında namaz kılamıyorduk. Müslüman olduğunda Kureyş’le savaştı,
Kâbe’nin yanında namaz kıldı ve biz de onunla birlikte namaz kıldık.”
(İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 366-367.)
Yukarıdaki metne bakarak Hz. Ömer’in İslam’ı kabul etmesinin Müslümanlar açısından
önemini yorumlayınız.
6. Boykot Yılları
Müşrikler, Mekke’de Resulullah’ı (s.a.v.) engellemek için birçok yol denediler. Sırasıyla alay, iftira,
baskı ve tehditlere başvurdular. İslam’ın sinelerde kabulünü engelleyemeyince zulümlerini iş-
kence yapmaya ve onları öldürmeye kadar vardırdılar. Bu süreçte Müslümanlardan kimi şehit
edilmiş kimi inançları için yaşadığı toprakları terk etmeye mecbur kalmıştı. Mekke’nin Habeşis-
tan’a sığınan Müslümanları geri getirmek için gönderdiği elçiler de eli boş dönmüştü.
Müşriklerin bütün baskılarına rağmen İslam’a inananların sayıları Mekke’de artmış, Allah’ın (c.c.)
bir olduğunu söyleyenlerin sesleri Kâbe’de yükselmeye başlamıştı. Bu süreçte Kureyşliler, Pey-
gamberimizi (s.a.v.) himaye etmekten vazgeçmesi için Ebu Talib ile defalarca görüştüyseler de iste-
diklerini alamadılar. Bu sebeple Ebu Talib’in desteğini ortadan kaldırmak için kabilesinin tama-
mına karşı baskı uygulamaya karar verdiler. Haşimoğulları ve Muttaliboğullarını sosyal ve ikti-
sadi yönden baskı altına almak için bir dizi karar alıp yazdılar. Sonra yemin ederek imzaladıkları
bu metni Kâbe’ye astılar. Kabilesinin yanında yer almayan Ebu Leheb dışında bütün kabile Ebu
76
Talib’in mahallesine taşındı. 616'da başlayıp üç yıla yakın süren ambargo süresince Haşimoğul-
ları ve Muttaliboğullarını çok zor günler karşıladı. Akrabalarının açlık içinde kalmasına gönülleri
el vermeyen bazı yakınlarının zaman zaman gizlice yaptığı yardımlar ise yeterli olmadı.
77
73 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 367-370.
74 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 371-373; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ğâbe, C 4, s. 139.
75 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 373-375.
76 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 375; bk. Buhârî, Hac, 45.
77 İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 379; Belâzürî, Ensâb, C 1, s. 270.
74