Page 26 - Siyer 3. Ünite
P. 26
SIYER
şartta itaat edeceklerine, mali yardımda bulunacaklarına, iyiliği emredip kötülüğü önlemeye
çalışacaklarına ve bu konuda kimseden çekinmeyeceklerine dair söz aldı.
95
Akabede bulunan Yesribliler arasından on iki temsilci seçildi. Es’ad b. Zürare de baş temsilci ola-
rak ilan edildi. Seçilen temsilciler Hz. Peygamber hicret edinceye kadar Yesrib’de onun adına
sorumluluğu üstleneceklerdi.
Birinci Akabe Biatı’nda dinî konularda bireysel sözler alan Allah Resulü (s.a.v.) , İkinci Akabe Biatı’nda
Yesribli Müslümanlarla bir nevi siyasi ortaklık kurmuştur. Bu sayede birbirine düşman olan Yesribli
Araplar İslam paydasında birleşmiş, baskı altındaki Mekkeli Müslümanlar için sığınılacak bir yurt
bulunmuş ve tıkanma noktasına gelen tebliğ faaliyetleri için yepyeni bir imkân doğmuştur.
10. Yesrib’e Hicret
Allah Resulü (s.a.v.) on iki yıl boyunca her türlü gayreti göstermesine rağmen Müslümanlar Mek-
ke’ye hâkim olamamıştı. Müşriklerin baskıları günden güne artmış, dayanılmaz hâle gelmişti.
İslam’ın ilk yıllarında Habeşistan’a hicret eden Müslümanlar orada rahat etse de denizaşırı bu
ülke kalıcı bir hicret yurdu olmaya müsait değildi.
Mekke’de yaşamlarını sürdürme imkânı kalmayan Müslümanların Akabe biatları neticesinde Yes-
rib’e davet edilmesi onlara yeni bir hayatın kapısını açmış oldu. Yesrib onlar için güvenli bir sığınak,
dinlerini özgürce yaşayacakları ve kardeş gibi karşılanacakları bir yurt idi. Bu yeni yurda kavuşabil-
mek için yaşanan hareketlilikten olacakları sezen müşriklerin elinden kurtulmak gerekiyordu.
96
SUNUM YAPALIM
Yesrib’e hicreti gerekli kılan sebepler ile hicretin İslam tarihi açısından
sonuçlarını anlatan bir sunum hazırlayarak sınıfta paylaşınız.
10.1. Müslümanların Hicreti
Hz. Peygamber hicret izni verince Müslümanlar 622 yılında küçük gruplar hâlinde Mekke’den ayrıl-
maya başladılar. Doğup büyüdükleri vatanlarını terk etmek zorunda kalmanın yanı sıra Müşriklerin
zorbaca muameleleri işlerini zorlaştırıyordu. Muhacirlerin ilki olarak kabul edilen Ebu Seleme , eşi
(r.a.)
Ümmü Seleme ve çocuğuyla birlikte yola çıkmasına rağmen eşinin
(r.a.)
kabilesi eşini ve oğlunu yolculuktan alıkoyduğu için tek başına gitmek
zorunda kalmıştır. Ümmü Seleme’nin kabilesi ile mücadelesi so-
(r.a.)
nucu aile ancak bir yıl sonra bir araya gelebilmiştir. Hişâm b. el-Âs’ın
müşrik ailesi gitmek için hazırlandığını fark edince onu zincire vurup
hapsetmiş, Ebu Cehil hicret etmiş olan Ayyâş b. Ebi Rebîa’yı yalanlarla
Yesrib’den çıkarıp alıkoymuştur. Müşrikler Suheyb er-Rumî’ye ancak
bütün malını Mekke’de bırakırsa izin vereceklerini söylemişler, o da
hicreti tercih ederek tamamen fakir bir hâlde Yesrib’e gitmiştir. Onun
bu davranışını haber alınca Allah Resulü (s.a.v.) “Suheyb kazandı, Suheyb
kazandı!” buyurarak takdirlerini belirtmiştir. “İnsanlardan öyleleri
97
de var ki Allah’ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Al-
Görsel 3.12: Hurma bahçeleriyle lah da kullarına şefkatlidir.” ayeti de Suheyb’in bu davranışı üze-
98
(r.a.)
meşhur Yesrib
rine nazil olmuştur. 99
95 İbn Hişâm, es-Sîre, C 2, s. 81-84, 97.
96 Âdem Apak, Siyer-i Nebî, C 1, s. 169.
97 İbn Hişâm, es-Sîre, C 2, s. 111-119, 121; Belâzürî, Ensâb, C 1, s. 304-305.
98 Bakara suresi, 207. ayet.
99 İbn Sa’d, et-Tabakât, C 3, s. 209.
80