Page 15 - Kelam 2. Ünite
P. 15
İbadetler: İnsan fikrini, ruhunu, iradesini terbiye eder. İbadetlerin ruhu ihlas ve samimiyettir. Yerine getirilişinde dünya
menfaati gözetilmez, sırf Allah’ın (c.c.) hoşnutluğunu kazanmak gaye edinilir. İbadetlerin kaynağı, Kitap, sünnet ve bu ikisine
dayanan icma ve kıyastır. İbadetler sırf Allah (c.c.) hakkıdır, artmaz, eksilmez. Zamanın ve örfün değişmesiyle değişikliğe
uğramaz.
Muamelât: İnsanlar arasındaki hukuki, beşerî ve sosyal ilişkileri düzenleyen hükümlerdir. Esasları Kur’an ve sünnette
vardır. Muamelâtın ruhu adalettir. Muamelât ile ilgili konularda ictihad geçerlidir. Bu gibi hükümler - Kur’an ve sünnete aykırı
olmamak kaydıyla - zaman, mekân, örf gibi durumların değişmesi hâlinde değişikliğe uğrayabilir. Amelî hükümleri fıkıh ve
İslam hukuku ilmi konu edinir.
3- Ahlaki Hükümler
İnsanların kendi aralarında ve diğer varlıklarla olan ilişkilerini düzenleyen, terbiye kurallarını gösteren, nefsin eğitilmesine
dayanan hükümlerdir. İslam ahlakına dair hükümler Kitap ve sünnette geniş olarak ele alınmıştır. Ahlakta “Allah’ın emrine
saygı ve yaratıklarına merhamet” önemli bir esastır. Ahlaki hükümlere kalbî ve vicdani hükümler de denir. Bu hükümlerle
ahlak ve tasavvuf ilmi meşgul olur.
İslam’ın koyduğu hükümler her ne kadar üç bölümde inceleniyor ve bizim onları yerine getirişimiz bakımından itikadi,
amelî ve ahlaki diye üçe ayrılıyorsa da bir bakıma hepsi de itikadidir. Çünkü dinî bir hüküm hangi gruptan olursa olsun Kitap
veya mütevatir sünnetle sabit olmuşsa ve anlamı üzerinde de ittifak varsa onun dinin bir parçası ve İslami bir hüküm oldu-
ğuna inanmak zorunludur. Bu bakımdan manası açık Kur’an ayetleri ve mütevatir hadislerle sabit olan bütün dinî hükümler,
bir yönüyle itikadi sayılırlar. Mesela, adam öldürmek ve namaz kılmak amelî, gıybet etmek ise ahlaki bir olaydır. Ancak bunun
yanı sıra adam öldürmenin ve gıybetin haram, namaz kılmanın farz olduğuna inanmak gereklidir ve bu bir itikadi hükümdür.
Örneği biraz daha açarsak, bir kişi masum birini öldürmenin ya da gıybet yapmanın haram, namaz kılmanın farz olduğuna
inanmazsa kâfir olur. Fakat haram olduğuna inanmasına rağmen adam öldürür veya gıybet ederse ya da farz olduğunu kabul
etmekle birlikte çeşitli sebeplerle namaz kılmazsa imanını kaybetmez; günahkâr bir mümin kabul edilir.
4.2. Aklî Hükümler
Akıl, var oluş ve gerçekleşme ile ilgili olarak üç türlü hüküm verir: Vücûb (gereklilik ve zorunluluk), imkân (olabilirlik) ve
imtinâ’ (imkânsızlık). Buna göre, bir şeyin varlığı zorunlu olursa buna vâcib (zorunlu), varlığı ve yokluğu eşit derecede imkân
dâhilinde olursa mümkin ya da câiz, yokluğu zorunlu, varlığı ve gerçekleşmesi imkânsız olursa mümteni (imkânsız) denir.
Birincisinin örneği Allah’ın (c.c.) varlığı, ikincisinin örneği bütünüyle âlemin ve insanın varlığı, sonuncusunun örneği ise ikinci
bir ilâhın varlığı ile parçanın bütünden büyük olmasıdır.
N NOT EDELİM
Akli Hükümler Üç Başlıkta Ele Alınır
✓ Vacip: Aklen varlığı gerekli ve zorunlu olan.
✓ Mümkin: Aklen varlığı da yokluğu da eşit derecede imkân dâhilinde olan.
✓ Mümteni: Aklen varlığı ve gerçekleşmesi mümkün olmayan.
1- Vâcib
Varlığı zâtının gereği olan, var olmak için bir sebebe muhtaç olmayan, yokluğu düşünülemeyen varlık demektir. Yokluğu
kabul etmemesi kendiliğinden ve zâtından dolayı olursa buna vâcib li-zâtihî (varlığı kendinden zorunlu) denir ki Allah’ın
(c.c.) zâtı bunun örneğidir. Varlığının zorunlu oluşu ve yokluğu kabul etmemesi başka bir şeyden dolayı olursa buna da
vâcib li-gayrihî (varlığı başkası sebebiyle zorunlu) adı verilir ki örneği, Allah’ın (c.c.) sıfatlarıdır.
42 43