Page 18 - Kelam 2. Ünite
P. 18

geçmesini önermekte, bunun için de ondan, duyular önüne serilmiş maddî dünyayı ibret gözüyle
          seyretmesini istemektedir. Zira ancak bu sayede insan, hakikat ile dolaylı bir bağlantı kurabilme
          imkânını elde etmiş olacaktır. O bakımdan Kur’an, içinde yaşadığımız bu dünyanın, bir eğlence
          olsun diye yaratılmadığına dikkatlerimizi çekmektedir.



           Kısacası hem akla hem de duyulara hitap eden vahiy, insandan, sadece kendisine sunulan eş-
          yayı kavramaya çalışmasını ve sadece onların dış yüzlerine takılmayıp hakikatlerini de araştır-
          masını istemektedir.


           Ancak burada şuna da işaret etmek gerekir ki vahiy nazarında bilgi edinme yollarından birisi
          olarak kabul edilen akıl, hassas bir terazi işlevi görebilir fakat kime ne kadar tartılacağının be-
          lirlenmesi için elinde bir listenin bulunması lazımdır. Bu listeyi akla verecek olan da vahiydir. Bu
          açıdan, akıl tek başına yapamaz. Ama vahiy de akılsız herhangi bir fonksiyon icra edemeyeceğinin
          pekâlâ farkındadır. Ancak o, hiçbir zaman aklı mutlak olarak ele alıp putlaştırmaktan yana değil-
          dir. Buna karşılık, aklı devre dışı bırakmak gibi bir niyeti de yoktur. Çünkü vahyin anlaşılması ve
          yorumlanmasında akla çok ihtiyaç vardır. Bu yüzden aklın vahiy nazarında önemi büyüktür.


                                        (Muhsin Demirci, Vahiy Gerçeği, s. 69 - 77’den kısaltılarak alınmıştır.)















































                                                     46
   13   14   15   16   17   18   19   20   21