Page 9 - Hüsnihat 2. Ünite
P. 9

2. ÜNİTE


            2. 5. Tevkî’( عيقوت)  :


            Sözlük anlamı; bir şeyi vâki ettirmek, ol-
          durmak ve tesîr etmektir. Eskiden halife ve
          vezirlerin  mektuplarının  bu  yazı  ile  yazıl-
          masından dolayı bu adı almıştır.
            Tevkî’nin kalem kalınlığı sülüse yakındır.
          En  belirgin  özelliği;  birleşmeyen  harflerin
          birleşmesidir.  Divanî  yazının    kullanımına
          kadar padişahlara ait belgelerde kullanılmış-
          tır.
                                                          Şeyh Hamdullah’ın Tevkî’ve rikâ’ hattı ile yazdığı kıt’a.
            2. 6. Rikaa’ (عاقر ) :


            Rikaa’, deri  ve kâğıt parçalarına verilen ad olduğu gibi onların üzerine süratle yazılan yazının
          da  adıdır. Osmanlı Türkçesinin yazıldığı Rik’a yazısıyla karıştırılmamalıdır.
            Rikaa’, tevkî’nin kurallarına bağlı olup onun küçük yazılan şeklidir. Hızlı yazılmaya elveriş-
          li bir yazıdır. Osmanlılarda bazen vakıf işlerinde, mektup, hilye yazımında, genellikle de Mus-
          hafların son dua sayfasında kullanılır. Öğrencilerin sülüs ve nesih icazetnâmelerinde (diploma)
          hattat hoca tarafından yazılan tasdik makamındaki yazılarda da kullanıldığı için  bu yazıya
          “icaze” ismi de verilmiştir.


            3. Diğer Yazı Çeşitleri

            3. 1. Ta’lik ( قيلعت) :


            Sözlükte;  asılmak,  askıya  alın-
          mak anlamına gelir. Bu yazı genelde
          harflerinin geniş  kavisli ve asılmış
          gibi görünüşü sebebiyle bu ismi al-
          mıştır.  Ta’lik,  harekesi  olmayan  bir
          yazıdır. Kalem ağzı kalınlığı  sülüs
          kalemi kadardır.
            Ta’lik yazı ilk olarak İran’da icat edil-
          miş, onun geliştirilmesiyle de  nesta’lik   Kemal Batanay’ın Ta’lik beyti.
          yazı    ortaya  çıkmıştır.  Nesta’lik  yazı   (Tevbe ya Rabbi hata rahına gittiklerime
          Fatih döneminde Osmanlılara geçince       Bilüb ettiklerime bilmeyüb ettiklerime.)
          Türkler bu yazıya nesta’lik değil “Ta’lik” adını vermişlerdir. Harekesiz olması sebebiyle
          Türkçeye uygun bulunarak Osmanlı’da Fetvâhâne’nin resmî yazısı olmuş, devlet teşki-
          latlarında ve şiir divanlarının yazılmasında kullanılmıştır. Günümüzde İran’da en tutu-
          lan yazı olan ta’lik,  diğer İslam ülkelerinde de sülüs ve nesihten sonra en çok kullanılan
          yazı çeşididir. Mimaride kolay uygulanabilmektedir. Başta şiir levhaları olmak üzere gü-
          zide ta’lik eserleri  yazılmaktadır.


                                                       36
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14