Page 10 - Hüsnihat 2. Ünite
P. 10

HAT SANATINDA YAZI ÇEŞİTLERİ


            3. 2.  Divanî (نياويد)  :


            “Divana  mahsus”  anlamı-
          na gelen bu yazı çeşidi sadece
          divanda  (bugünkü  bakanlar
          kurulu)  yazıldığı  için  bu  adı
          almıştır. Divanî yazı, ta’lik ya-
          zısından  ilham  alınarak  Türk
          hattatları  tarafından  icât  edil-
          miştir.  Türklerde,  Fatih  dev-
          rinde  görülmeye  başlamış  ve
          Yavuz Selim zamanında geliş-
          miş ve bütün Osmanlı ülkesin-
          de kullanılmıştır.
            Diğer     yazıların    aksine      İzzet Efendi’nin çok güzel bir divanî yazısı.
          divanî  yazıda harfler ve kelimeler ayağa kalkmış bir durumda olup sola doğru eğik
          bulunurlar. Yatay kısımlar da aynı şekilde sağdan sola doğru eğiktir. Ayrıca harfler öne
          doğru kıvrılmış vaziyettedir. Ha, sin, sad, kaf gibi harflerin çanak görünümündeki alt kı-
          sımları soldan sağa doğru gerilemiş kendinden sonraki harflerle birleşmeyen elif, dal, ra,
          vav  gibi harfler kendinden sonra gelen harflerle birleşmiştir. Divanî yazı; sadece devlet
          yazışmalarında kullanıldığı için gizliliği korumak ve tahrifatı önlemek amacıyla harf ve
          kelimeler çok yakın yazılır. Bu yazının satır sonları sivri bir uç şeklinde  yukarıya doğru
          yükselir ve her  satırın sonunda  sözün bittiğini gösteren  bir işaret yukarıdan aşağıya
          çekilir.
                 1
            Padişah fermanları, menşurlar, ahidnâmeler, şikâyet ve ahkâm defterleri dahil her tür-
          lü kayıt divanî yazı ile yazılmıştır. Bazı rivayetlerde divan kâtiplerine bu hattı divan dı-
          şında yazmayacaklarına dair yemin ettirildiği belirtilmektedir. Resmî evrakın altına imza
          atmak âdet olmadığı için bu yazıların kimlere ait olduğu genelde bilinmemektedir.























            Hâmid Bey’in celî divanî yazı örneği. (Yusuf Suresi, 101. Ayet).


          1    Ali  Alparslan,  “divanî” md., TDV  İslâm Ansiklopedisi,  C9, s.445.


                                                       37
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15